Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YAYLIM : Turkish Turkish

yaylak, otlak

YAYLIM ATEŞİ : Turkish Turkish

irden çok ateşli silahın aynı zamanda ateş etmesi

YAYMA : Turkish Turkish

yaymak eylemi

YAYMA : Turkish Turkish

yaymacının sattığı şeylerden oluşan sergi

YAYMACI : Turkish Turkish

pazarlarda ya da sokaklarda sergi açıp ufak tefek ve hırdavat satan kimse

YAYMACILIK : Turkish Turkish

yaymacının yaptığı iş

YAYMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek

YAYMAK, -AR : Turkish Turkish

irçok kimseye duyurmak

YAYMAK, -AR : Turkish Turkish

çevreye dağılmasına neden olmak

YAYMAK, -AR : Turkish Turkish

sınırını genişletmek

YAYMAK, -AR : Turkish Turkish

otlatmak

YAYMAK, -AR : Turkish Turkish

dağınık ve düzensiz bir biçimde saçmak, dağıtmak

YAYVAN : Turkish Turkish

eni boyundan ve derinliğinden çok olan, basık ve geniş

YAYVAN YAYVAN : Turkish Turkish

yayarak, sesleri uzatarak

YAYVANCA : Turkish Turkish

iraz yayvan

YAYVANLAŞMA : Turkish Turkish

yayvanlaşmak eylemi

YAYVANLAŞMAK : Turkish Turkish

yayvan duruma gelmek

YAYVANLAŞTIRMA : Turkish Turkish

yayvanlaştırmak eylemi

YAYVANLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

yayvan duruma getirmek

YAYVANLIK : Turkish Turkish

yayvan olma durumu

YAZ : Turkish Turkish

(kuzey yarımküre için) yılın, haziranın yirmi birinde başlayıp eylülün yirmi üçüne kadar süren, ilkbaharla sonbahar arasındaki sıcak mevsimi

YAZ BOZ TAHTASI : Turkish Turkish

okullarda dışarı çıkan çocuğun dönüp dönmediğinin anlaşılması için girip çıkarken işaretlenen tahta

YAZ BOZ TAHTASINA ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

ir konuda art arda birbirini tutmayan kararlar almak

YAZ DÖNEMİ : Turkish Turkish

yaz süresine rastlayan, yazın yapılan (şey)

YAZ KIŞ : Turkish Turkish

ütün yıl boyunca