Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YAZIŞMA : Turkish Turkish

ir konuda karşılıklı yazı yazma, haberleşme, °muhabere

YAZIŞMAK : Turkish Turkish

irbirine yazmak

YAZIT, -TI : Turkish Turkish

ir kimse ya da bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, °kitabe

YAZIT, -TI : Turkish Turkish

çevresi kabartma silmeli2, içinde yazı olan taş

YAZITBİLİM : Turkish Turkish

konusu yazıtları incelemek olan tarihe yardımcı bilim, °epigrafi

YAZITBİLİMCİ : Turkish Turkish

yazıtbilim uzmanı

YAZITBİLİMSEL : Turkish Turkish

yazıtbilimle ilgili

YAZIYA DÖKMEK : Turkish Turkish

herhangi bir konuyu yazı ile anlatmak

YAZIYA GELMEMEK : Turkish Turkish

yazı ile anlatılamamak

YAZIYI ÇIKARMAK ( YA DA SÖKMEK) : Turkish Turkish

okuyabilmek

YAZLAMA : Turkish Turkish

yazlamak eylemi

YAZLAMAK : Turkish Turkish

yazı bir yerde geçirmek

YAZLAMAK : Turkish Turkish

ahar gelmek

YAZLI KIŞLI : Turkish Turkish

hem yaz hem kış mevsimlerinde bütün yıl boyunca

YAZLIK : Turkish Turkish

yazın kullanılan (giyecek vb.)

YAZLIK : Turkish Turkish

yazın oturulan yer

YAZLIKA ÇIKMAK : Turkish Turkish

yazı geçirecek bir yere gitmek

YAZLIKÇI : Turkish Turkish

yaz mevsimini yazlıkta geçiren kimse

YAZLIKÇI : Turkish Turkish

yazın bir yere çalışmak için geçici olarak gelen kimse

YAZMA : Turkish Turkish

yazmak eylemi, °tahrir

YAZMA : Turkish Turkish

ohça, yemeni, başörtüsü, yorgan gibi şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile ya da tahta kalıplarla desen yapılmış bez

YAZMA : Turkish Turkish

u bezden yapılmış başörtüsü

YAZMA : Turkish Turkish

kabakulak hastalığı

YAZMA : Turkish Turkish

asım tekniğinin gelişmediği dönemlerde, elle yazılmış (kitap)

YAZMA : Turkish Turkish

enkli bezemeleri elle yapılmış