Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YEMENİCİ : Turkish Turkish

yemeni yapan ya da satan kimse

YEMENİCİLİK : Turkish Turkish

yemeni yapma işi

YEMENİCİLİK : Turkish Turkish

yemeni alıp satma işi

YEMENLİ : Turkish Turkish

yemen halkından olan (kimse)

YEMİN : Turkish Turkish

ant

YEMİN BİLLAH ETMEK : Turkish Turkish

tanrı adına ant içmek

YEMİN ETMEK : Turkish Turkish

ant içmek

YEMİN ETSEM BAŞIM AĞRIMAZ : Turkish Turkish

gerçek olduğuna hiç korkmadan yemin ederim anlamında kullanılır

YEMİN İÇMEK : Turkish Turkish

ant içmek

YEMİN KASEM : Turkish Turkish

yemin etme

YEMİN VERDİRMEK : Turkish Turkish

ant içirmek

YEMİN VERMEK : Turkish Turkish

ant içmek

YEMİNLİ : Turkish Turkish

yemin ederek bir açıklamada bulunan

YEMİNSİZ : Turkish Turkish

yemine dayanmayan

YEMİŞ : Turkish Turkish

itkilerde, döllenme sonunda çiçeğin meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan, yaş ya da kuru durumda besin; kimi kez sanayi maddesi olarak kullanılan ürün, meyve

YEMİŞ : Turkish Turkish

ıncir

YEMİŞÇİ : Turkish Turkish

yemiş satan kimse

YEMİŞÇİL : Turkish Turkish

yemişle beslenen

YEMİŞLİ : Turkish Turkish

yemişi olan, meyve veren

YEMİŞLİK : Turkish Turkish

yemiş veren ağaçları olan bahçe

YEMİŞLİK : Turkish Turkish

yemiş konulan, saklanan yer

YEMİŞLİK : Turkish Turkish

yemiş tabağı

YEMİŞLİK : Turkish Turkish

(ege bölgesinde) ıncir ağacı yetiştirilen yer, incirlik

YEMLEME : Turkish Turkish

yemlemek eylemi

YEMLEME : Turkish Turkish

tuzağa ya da oltaya takılan yem