Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YENİLİKÇİLİK : Turkish Turkish

çağın ve bilimin gelişmelerine uygun olarak yenilikler yapılması eğilimi, °modernizm

YENİLİR YUTULUR GİBİ DEĞİL 1) : Turkish Turkish

yenmeyecek nitelikte olan (yiyecek)

YENİLİR YUTULUR GİBİ DEĞİL 1) : Turkish Turkish

kendisiyle başa çıkılamayacak durumda olan

YENİLİR YUTULUR GİBİ DEĞİL 1) : Turkish Turkish

hoşa gitmeyen, beğenilmeyen nitelikte olan

YENİLİR YUTULUR GİBİ DEĞİL 1) : Turkish Turkish

çok ağır (söz)

YENİLİŞ : Turkish Turkish

yenilmek eylemi ya da biçimi

YENİLME : Turkish Turkish

yenilmek (i, ii) eylemi, yenilgi, °mağlubiyet

YENİLMEK : Turkish Turkish

yemek eylemi yapılmak ya da yemek eylemine konu olmak

YENİLMEK : Turkish Turkish

oyun, yarış, savaş gibi olaylarda karşısındakinden aşağı durumda kalmak, kaybetmek, yenilgiye uğramak, °mağlup olmak

YENİLMEK : Turkish Turkish

güçsüz, çaresiz kalmak, °mağlup olmak

YENİLMEZ : Turkish Turkish

yenilgiye uğramayan, alt edilmeyen

YENİLMEZLİK : Turkish Turkish

yenilgiye uğramama, alt edilmeme durumu

YENİRCE : Turkish Turkish

hlk. gittikçe genişleyen yara

YENİRCE : Turkish Turkish

kemik ve diş dokusunun harap olması durumu

YENİRCE : Turkish Turkish

frengi

YENİŞEMEME : Turkish Turkish

yenişememek eylemi

YENİŞEMEMEK : Turkish Turkish

irbirini yenememek, birbirine üstün gelememek

YENİŞME : Turkish Turkish

yenişmek eylemi

YENİŞMEK : Turkish Turkish

irbirini yenmek

YENİYETME : Turkish Turkish

yeniyetmelik çağında olan kimse, ergen

YENİYETMELİK : Turkish Turkish

çocuklukla yetişkinlik arasındaki dönem, ergenlik

YENLİ : Turkish Turkish

yenleri olan

YENME : Turkish Turkish

yenmek (i, ii) eylemi, yengi, °galibiyet

YENMEK, -ER : Turkish Turkish

savaş ya da yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek

YENMEK, -ER : Turkish Turkish

tutmak, bastırmak