Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YERELLEŞTİRME : Turkish Turkish

yerelleştirmek eylemi

YERELLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

yerel duruma getirmek

YERELLİK : Turkish Turkish

ir yere ilişkinlik, yerel olma durumu

YERELMASI, -NI : Turkish Turkish

ileşikgillerden, köksapları yumru durumunda olan bir bitki (helianthus tuberosus)

YERELMASI, -NI : Turkish Turkish

u bitkinin besin olarak yararlanılan köksapı

YEREŞEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

makaslıböcek

YEREY : Turkish Turkish

yeryüzünden bir parça, °arazi

YEREY : Turkish Turkish

yerkabuğunun oluşumu bakımından ele alınan herhangi bir parçası

YEREYÖNELİM : Turkish Turkish

itkilerde kök ve sapların, yerçekimi etkisi ile belli bir doğrultu almaları özelliği, °jeotropizma

YERFESLEĞENİ, -Nİ : Turkish Turkish

sütleğengillerden, otsu ya da odunsu sürüngen gövdeli bitki (mercurialis)

YERFISTIĞI, -NI : Turkish Turkish

aklagillerden, çiçekleri döllendikten sonra toprağa gömülerek meyve veren bir tarım bitkisi (arachis hypogaea)

YERFISTIĞI, -NI : Turkish Turkish

u bitkinin eğlencelik olarak yenilen, yağı da çıkarılan tohumu

YERGİ : Turkish Turkish

ir kimseyi, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi ya da bir göreneği yermek için yazılmış yazı ya da söylenmiş söz, taşlama, °hicviye; °hiciv, °satir

YERGİCİ : Turkish Turkish

yergi yazan ya da yergide bulunan kimse, taşlamacı, °heccav

YERGİCİLİK : Turkish Turkish

yergide bulunma, yergi yazma niteliği

YERGİSEL : Turkish Turkish

yergi ile ilgili

YERİ GELMEK : Turkish Turkish

sırası gelmek, zamanı uygun olmak

YERİ GÖĞÜ BEN YARATTIM DEMEK : Turkish Turkish

çok gururlu olmak

YERİ GÖĞÜ BİRBİRİNE KATMAK : Turkish Turkish

aşırı telaş yaratmak

YERİ GÖĞÜ TIRMALAMAK : Turkish Turkish

çok sancı, acı çekmek

YERİ ÖLÇMEK : Turkish Turkish

yere boylu boyunca uzanmak

YERİ OLMAK : Turkish Turkish

uygun olmak

YERİ OLMAK : Turkish Turkish

sırası, uygun zamanı olmak

YERİ OLMAK : Turkish Turkish

saygınlığı olmak

YERİ ÖPMEK : Turkish Turkish

yere düşmek, yere serilmek