Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YERİNME : Turkish Turkish

yerinmek eylemi, °teessüf

YERİNMEK : Turkish Turkish

acınmak, °teessüf etmek

YERİNMEK : Turkish Turkish

pişman olmak

YERISIL : Turkish Turkish

yeryuvarlağının iç ısısı ile ilgili olan, °jeotermal

YERISIL ERKE : Turkish Turkish

yeryuvarlağının iç bölümlerinde ısınan sıcak su ya da buhardan elde edilen erke, °jeotermel enerji

YERKABUĞU, -NU : Turkish Turkish

yeryuvarlağının dışını çepçevre kaplayan, üzerinde karalar ve denizlerin bulunduğu bölüm, yeryüzü

YERKATI, -NI : Turkish Turkish

toprak düzeyinde olan kat, giriş katı, zemin katı

YERKÜRE : Turkish Turkish

yeryuvarlağı

YERLE BERABER : Turkish Turkish

yer düzeyinde

YERLE BİR (YA DA YEKSAN) ETMEK : Turkish Turkish

temeline kadar yok etmek

YERLE GÖK BİR OLSA : Turkish Turkish

sonu ne olursa olsun

YERLERDE SÜRÜNMEK : Turkish Turkish

çok perişan, acınacak bir durumda bulunmak

YERLERE GEÇMEK : Turkish Turkish

çok utanıp sıkılmak

YERLERE KADAR EĞİLMEK : Turkish Turkish

aşırı saygı göstermek

YERLERİ SÜPÜRMEK : Turkish Turkish

(saç, etek, paça) çok uzun olmak

YERLEŞİK : Turkish Turkish

elli bir yere yerleşmiş

YERLEŞİK : Turkish Turkish

ir yerin yerlisi olmuş, °mütemekkin

YERLEŞİK : Turkish Turkish

ir yerde varlığını sürekli olarak sürdürecek olan

YERLEŞİKLİK : Turkish Turkish

yerleşik olanın özelliği

YERLEŞİLME : Turkish Turkish

yerleşilmek eylemi

YERLEŞİLMEK : Turkish Turkish

yerleşmek eylemine konu olmak ya da yerleşmek eylemi yapılmak

YERLEŞİM : Turkish Turkish

yerleşme, °iskân

YERLEŞKE : Turkish Turkish

ir üniversitenin bulunduğu alan ve yapılar, °kampus

YERLEŞME : Turkish Turkish

yerleşmek eylemi

YERLEŞMEK : Turkish Turkish

yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak