Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YERLİLEŞMEK : Turkish Turkish

ir yerde, bir ülkede çok uzun süre kalmış olmak

YERME : Turkish Turkish

yermek eylemi, °zem

YERMECİ : Turkish Turkish

yerme huyu olan kimse

YERMEK, -ER : Turkish Turkish

kötülüklerini söylemek, °zemmetmek

YERMEK, -ER : Turkish Turkish

alaylı bir dille kusurlarını söylemek, kusurlarını ortaya koymak, °hicvetmek

YERMEK, -ER : Turkish Turkish

eğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek

YERMELİ : Turkish Turkish

yerici bir özelliği de bulunan (sözcük), °pejoratif

YERMERKEZCİLİK : Turkish Turkish

yerözekçilik

YERMERKEZLİ : Turkish Turkish

yerözekçil

YERMUMU, -NU : Turkish Turkish

petrol ve terebentin içinde eriyen, doğal hidrokarbonlardan oluşan bir tür mum, °ozokerit

YERÖLÇÜM : Turkish Turkish

yerin boyutlarını ve biçimini konu olarak inceleyen bilim, °jeodezi

YERÖLÇÜMSEL : Turkish Turkish

yerölçümle ilgili, °jeodezik

YERÖTE : Turkish Turkish

yer çevresinde dolanan bir uydunun yörüngesi üzerinde yer'e en uzak nokta, °evç

YERÖZEKÇİ : Turkish Turkish

yeryuvarlağını, evrenin merkezi sayan görüşe inanan

YERÖZEKÇİL : Turkish Turkish

yerin gözlem noktası olarak alınan merkeziyle ilgili, °jeosantrik

YERÖZEKÇİLİK : Turkish Turkish

yeryuvarlağını evrenin merkezi sayanların görüşü, °jeosantrizm

YERSAKIZI, -NI : Turkish Turkish

itüm

YERSARMAŞIĞI, -NI : Turkish Turkish

gebreotugillerden, nemli yerlerde, duvar diplerinde yetişen bir bitki (cleome)

YERSARSINTISI, -NI : Turkish Turkish

deprem

YERSEL : Turkish Turkish

yerle ilgili

YERSELLİK : Turkish Turkish

yerellik, yöresellik

YERSIÇANI, -NI : Turkish Turkish

köstebek

YERSİZ : Turkish Turkish

arınacak yeri olmayan

YERSİZ : Turkish Turkish

yerinde olmayan, uygusuz

YERSİZ YURTSUZ : Turkish Turkish

arınacak oturacak yeri olmayan