Turkish Turkish
YETERSİZ : Turkish Turkish
gereken; istenen niteliği olmayan
YETERSİZ : Turkish Turkish
verimli olmayan
YETERSİZLEŞME : Turkish Turkish
yetersizleşmek eylemi
YETERSİZLEŞMEK : Turkish Turkish
yetersiz duruma gelmek
YETERSİZLİK : Turkish Turkish
yetersiz olma durumu, boşluk, °ehliyetsizlik, °kifayetizlik
YETİ : Turkish Turkish
ınsanda bulunan, bir şeyi yapabilme gücü, °meleke
YETİ : Turkish Turkish
ellek, usavurma, algılama ya da imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, °meleke
YETİK : Turkish Turkish
yetişmiş, erişmiş, büyümüş
YETİK : Turkish Turkish
ilgili, olgun
YETİKLİK : Turkish Turkish
yetik olma durumu
YETİM : Turkish Turkish
abası ölmüş olan çocuk
YETİMHANE : Turkish Turkish
yetim çocukların barındırıldığı, bakıldığı yer
YETİMLİK : Turkish Turkish
yetim olma durumu
YETİNGEN : Turkish Turkish
azla yetinen, gözü çokta olmayan, kanık, °kanaatli, °kanaatkâr
YETİNGENLİK : Turkish Turkish
yetingen olma durumu, °kanaatkârlık
YETİNİLME : Turkish Turkish
yetinilmek eylemi
YETİNİLMEK : Turkish Turkish
yetinmek eylemi yapılmak
YETİNİŞ : Turkish Turkish
yetinmek eylemi ya da biçimi
YETİNME : Turkish Turkish
yetinmek eylemi, °kanaat, °iktifa
YETİNMEK : Turkish Turkish
ir şeyi kendisi için yeter bularak daha çoğuna gerek görmemek, daha çoğunu istememek, °kanaat etmek, °iktifa etmek
YETİRME : Turkish Turkish
yetirmek eylemi
YETİRMEK : Turkish Turkish
yitirmek, kaybetmek
YETİRMEK : Turkish Turkish
itirmek, tamamlamak
YETİRMEK : Turkish Turkish
esleyip büyütmek, yetiştirmek
YETİRMEK : Turkish Turkish
yetiştirmek, °idare etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani