Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YETKİSİZLEŞMEK : Turkish Turkish

yetkisiz duruma gelmek

YETKİSİZLİK : Turkish Turkish

yetkisiz olma durumu

YETME : Turkish Turkish

yetmek eylemi

YETMEK, -ER : Turkish Turkish

ir gereksinmeyi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak

YETMEK, -ER : Turkish Turkish

yeterli neden olmak

YETMEK, -ER : Turkish Turkish

(kötü bir davranış, durum, tutum için) yeterli olmak, °kâfi gelmek

YETMEK, -ER : Turkish Turkish

(yaş için) erişmek, ulaşmak

YETMEK, -ER : Turkish Turkish

olgunlaşmak

YETMEZ : Turkish Turkish

yetmeyen, eksik kalan

YETMEZLEŞME : Turkish Turkish

yetmezleşmek eylemi

YETMEZLEŞMEK : Turkish Turkish

yetmez duruma gelmek

YETMEZLİK : Turkish Turkish

yetmez olma durumu

YETMİŞ : Turkish Turkish

altmış dokuzdan sonra gelen sayının adı, 70, lxx

YETMİŞ : Turkish Turkish

yedi kere on, altmış dokuzdan bir artık olan

YETMİŞER : Turkish Turkish

yetmiş sıfatının üleştirme biçimi, her birine yetmiş, her kezinde yetmişi bir arada olan

YETMİŞİNCİ : Turkish Turkish

yetmiş sayısının sıra sıfatı, sırada altmış dokuzuncudan sonra gelen

YETMİŞLİ : Turkish Turkish

ıçinde yetmiş tane bulunan

YETMİŞLİ : Turkish Turkish

1970'li yıllarla ilgili olan

YETMİŞLİK : Turkish Turkish

ir şeyden içinde yetmiş tane bulunan

YETMİŞLİK : Turkish Turkish

yetmiş yaşında olan

YEVMİ : Turkish Turkish

günlük, gündelik

YEVMİYE : Turkish Turkish

ir günlük çalışma karşılığı verilen ücret, gündelik

YEVMİYE : Turkish Turkish

her gün

YEVMİYE DEFTERİ : Turkish Turkish

günlük defter

YEVMİYECİ : Turkish Turkish

yevmiye ile çalışan (kimse)