Turkish Turkish
YEVMİYELİ : Turkish Turkish
yevmiyeye bağlı olan
YEYGİ : Turkish Turkish
hayvanlar için saklanan kışlık yiyecek, yem
YEZİDİ : Turkish Turkish
musul bölgesinde yaygın bulunan, tanrı'nın iyiliği, şeytanın kötülüğü temsil ettiğine, tanrı ile şeytan arasında sürekli bir tartışma olduğuna inanan bir ıslam mezhebi
YEZİDİ : Turkish Turkish
u mezhepten olan kimse
YEZİDİLİK : Turkish Turkish
yezidilerin bağlı olduğu din inancı
YEZİT : Turkish Turkish
nefret edilen kimseler için kullanılan bir sövgü sözü
YEZİTÇE : Turkish Turkish
yezide yakışır biçimde olan
YEZİTLİK : Turkish Turkish
yezit olma durumu, yezit gibi davranma, kötülük, hainlik
YIĞDIRILMA : Turkish Turkish
yığdırılmak eylemi
YIĞDIRILMAK : Turkish Turkish
yığdırmak eylemi yapılmak
YIĞDIRMA : Turkish Turkish
yığdırmak eylemi
YIĞDIRMAK : Turkish Turkish
yığmak eylemini yaptırmak
YIĞILI : Turkish Turkish
yığılmış olan
YIĞILIP KALMAK 1) : Turkish Turkish
irikmek
YIĞILIP KALMAK 1) : Turkish Turkish
düşmek, yıkılmak
YIĞILIŞ : Turkish Turkish
yığılmak eylemi ya da biçimi
YIĞILIŞMA : Turkish Turkish
yığılışmak eylemi, °izdiham
YIĞILIŞMAK : Turkish Turkish
ir yerde birikmek, toplanmak
YIĞILMA : Turkish Turkish
yığılmak eylemi
YIĞILMAK : Turkish Turkish
yığmak eylemine konu olmak ya da yığmak eylemi yapılmak
YIĞILMAK : Turkish Turkish
çok sayıda birikmek, toplanmak
YIĞILMAK : Turkish Turkish
düşmek, yıkılmak, kendini tutamayıp çökmek
YIĞIN : Turkish Turkish
ir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe
YIĞIN : Turkish Turkish
karmaşık nesneler topluluğu
YIĞIN : Turkish Turkish
irçok kimsenin bir araya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, °kitle, °kütle
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani