Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YİĞİTLİK TASLAMAK : Turkish Turkish

yiğitmiş gibi davranmak

YİĞİTLİKE LEKE (BOK) SÜRMEMEK : Turkish Turkish

mertliğe aykırı davranışta bulunmamak

YIĞMA : Turkish Turkish

yığmak eylemi

YIĞMAK, -AR : Turkish Turkish

ir tepe oluşturacak biçimde, üst üste koymak

YIĞMAK, -AR : Turkish Turkish

iriktirmek

YIKAMA : Turkish Turkish

yıkamak eylemi

YIKAMA : Turkish Turkish

ir eriticideki bir ya da birkaç çözünür bileşeni ayırmak amacıyla, eriticiyi, toz durumuna getirilmiş bir maddenin içinden yavaş yavaş geçirme

YIKAMA : Turkish Turkish

film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal maddelerin akıtılması için arı suyla yapılan temizleme

YIKAMAK : Turkish Turkish

su ya da başka bir sıvı kullanarak bir şeyi temizlemek

YIKAMAK : Turkish Turkish

çözünmeyen bir çökeltiden ayrılması istenen suda çözünür maddeleri, yıkama yoluyla temizlemek

YIKANIŞ : Turkish Turkish

yıkanmak eylemi ya da biçimi

YIKANMA : Turkish Turkish

yıkanmak eylemi

YIKANMAK : Turkish Turkish

yıkamak eylemi yapılmak ya da yıkamak eylemine konu olmak

YIKANMAK : Turkish Turkish

kendi vücudunu yıkamak, banyo yapmak

YIKATILMA : Turkish Turkish

yıkatılmak eylemi

YIKATILMAK : Turkish Turkish

yıkatmak eylemini yaptırmak

YIKATMA : Turkish Turkish

yıkatmak eylemi

YIKATMAK : Turkish Turkish

yıkamak eylemini yaptırmak: çamaşır yıkattı

YIKAYICI : Turkish Turkish

yıkama işini yapan kimse

YIKAYICI : Turkish Turkish

laboratuvarda filmlerin yıkama işini yöneten kimse

YIKAYIŞ : Turkish Turkish

yıkamak eylemi ya da biçimi

YIKI : Turkish Turkish

yıkılan bir kent ya da yapıdan arta kalan taş, duvar gibi şeylerin tümü, ören, °harabe

YIKICI : Turkish Turkish

ir şeyin zarar görmesine, bozulmasına, yok olmasına, ortadan kalkmasına yol açan, °tahripkâr

YIKICI : Turkish Turkish

yıkmacı

YIKICILIK : Turkish Turkish

ozup yok etme durumu