Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YIKIK : Turkish Turkish

yıkılmış olan, °harap, °viran

YIKILA YIKILA : Turkish Turkish

düşecek gibi olarak, yalpalayarak

YIKILIŞ : Turkish Turkish

yıkılmak eylemi ya da biçimi

YIKILMA : Turkish Turkish

yıkılmak eylemi

YIKILMAK : Turkish Turkish

yıkmak eylemi yapılmak ya da yıkmak eylemine konu olmak

YIKILMAK : Turkish Turkish

herhangi bir nedenle çökmek, göçmek

YIKILMAK : Turkish Turkish

devrilmek, yığılmak

YIKILMAK : Turkish Turkish

(ıstenmeyen biri için) çekilip gitmek, °defolmak

YIKILMAK : Turkish Turkish

yok olmak, °mahvolmak

YIKILMAK : Turkish Turkish

yüklenmek

YIKIM : Turkish Turkish

yıkmak eylemi

YIKIM : Turkish Turkish

yok olmaya neden olabilecek şey, büyük zarar, °felaket

YIKIM : Turkish Turkish

üyük acıya ya da üzüntüye yol açan şey

YIKIM : Turkish Turkish

yerle bir olma

YIKIM OLMAK : Turkish Turkish

üyük zarara yol açmak

YIKIMCI : Turkish Turkish

yapıları yıkma işini yapan kimse

YIKINTI : Turkish Turkish

yıkılma, °yıkım, mahvolma

YIKINTI : Turkish Turkish

yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, °enkaz

YIKIŞ : Turkish Turkish

yıkmak eylemi ya da biçimi

YIKIŞMA : Turkish Turkish

yıkışmak eylemi

YIKIŞMAK : Turkish Turkish

güreşmek

YIKKIN : Turkish Turkish

yıkılacak duruma gelmiş, °harap

YIKKINLIK : Turkish Turkish

yıkkın olma durumu, haraplık

YIKMA : Turkish Turkish

yıkmak eylemi

YIKMACI : Turkish Turkish

yıkılması uygun görülen bir yapının yıkılması işini üstlenen ve yıkıntılarını satın alan kimse, yıkıcı