Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YİNELEYİŞ : Turkish Turkish

yinelemek eylemi ya da biçimi

YIPRAK : Turkish Turkish

yıpranmış, aşınmış, eski

YIPRAMA : Turkish Turkish

yıpramak eylemi

YIPRAMAK : Turkish Turkish

aşınıp eskimek; incelmek

YIPRANIŞ : Turkish Turkish

yıpranmak eylemi ya da biçimi

YIPRANMA : Turkish Turkish

yıpranmak eylemi

YIPRANMA : Turkish Turkish

doku bozukluğu, °lezyon

YIPRANMA PAYI : Turkish Turkish

ir malın yıpranma ya da teknik gelişmelerden kaynaklanan eskime nedeniyle değerinin düşmesi, °amortisman

YIPRANMAK : Turkish Turkish

zamanla ya da çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek

YIPRANMAK : Turkish Turkish

(makine ya da makine parçaları için) aşınıp bozulmak

YIPRANMAK : Turkish Turkish

çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak

YIPRANMAK : Turkish Turkish

saygınlığı azalmak

YIPRATICI : Turkish Turkish

yıpratan, gücü kıran, azaltan

YIPRATILIŞ : Turkish Turkish

yıpratılmak eylemi ya da biçimi

YIPRATILMA : Turkish Turkish

yıpratılmak eylemi

YIPRATILMAK : Turkish Turkish

yıpratmak eylemine konu olmak

YIPRATMA : Turkish Turkish

yıpratmak eylemi

YIPRATMAK : Turkish Turkish

yıpranmış duruma getirmek, eskitmek

YIPRATMAK : Turkish Turkish

(türlü etkenler) eski gücünü yok etmek: olaylar onu çok yıprattı

YIR : Turkish Turkish

ezgi, türkü, °nağme

YIR : Turkish Turkish

şiir

YIR : Turkish Turkish

şarkı, türkü

YİRİK : Turkish Turkish

yarık, yırtık

YİRİK : Turkish Turkish

üstdudağı yarık olan (kimse)

YIRLAMA : Turkish Turkish

yırlamak eylemi