Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YİTİM : Turkish Turkish

yok olma, °kaybolma, °kayıp, °zıya

YİTİP GİTMEK : Turkish Turkish

görünmez olmak, ortadan kalkmak

YİTİRİLİŞ : Turkish Turkish

yitirilmek eylemi ya da biçimi

YİTİRİLME : Turkish Turkish

yitirilmek eylemi

YİTİRİLMEK : Turkish Turkish

yitirmek eylemi yapılmak

YİTİRİM : Turkish Turkish

yitirmek işi

YİTİRİŞ : Turkish Turkish

yitirmek eylemi ya da biçimi

YİTİRME : Turkish Turkish

yitirmek eylemi

YİTİRMEK : Turkish Turkish

ne olduğunu, nerede olduğunu bilememek, °kaybetmek

YİTİRMEK : Turkish Turkish

kimi nitelik ya da özelliklerin yok olması durumuna uğramak, °kaybetmek

YİTİRMEK : Turkish Turkish

(ölümle) kaybetmek

YİTİRMEK : Turkish Turkish

yanlış yola girmek, °kaybolmak

YİTİŞ : Turkish Turkish

yitmek eylemi ya da biçimi

YİTME : Turkish Turkish

yitmek eylemi, yitim

YİTMEK, -ER : Turkish Turkish

yok olmak, ortadan kalkmak, °kaybolmak

YİTMEK, -ER : Turkish Turkish

görünmez olmak

YİTMEK, -ER : Turkish Turkish

sahip olunan bir şey elden çıkmak

YİV : Turkish Turkish

ir yüzeyin üzerindeki ince çizgi

YİV : Turkish Turkish

ir dişli çarkta ya da bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm

YİV : Turkish Turkish

ir sütun gövdesinin ya da bir vazo karnının çevresine eşit aralıklarla koşut ya da sarmal olarak uzunlamasına açılan oyuk

YİV : Turkish Turkish

ek çizgisi

YİV : Turkish Turkish

(saç için) ayırma yeri

YİVAÇAR : Turkish Turkish

metal çubuk ve borulara diş açan aygıt, °pafta

YIVIŞ YIVIŞ : Turkish Turkish

cıvık cıvık

YIVIŞIK : Turkish Turkish

yılışık