Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YÖNTEM : Turkish Turkish

ir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, °usul, °sistem

YÖNTEM : Turkish Turkish

ilimde belli bir sonuca erişmek için, bir plana göre izlenen yol, °metot

YÖNTEMBİLİM : Turkish Turkish

özellikle felsefe ve bilim alanında yöntem araştırmak ve yeni yöntemler yaratmak için ilkeler geliştiren bilim, °metodoloji

YÖNTEMBİLİMSEL : Turkish Turkish

yöntembilimle ilgili, °metodolojik

YÖNTEMLEŞTİRME : Turkish Turkish

yöntem durumuna getirme

YÖNTEMLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

yöntem durumuna getirmek

YÖNTEMLİ : Turkish Turkish

elli bir yönteme dayanılarak yapılan, °metotlu

YÖNTEMLİLİK : Turkish Turkish

ir işi, bir yönteme dayanarak yapma

YÖNTEMSEL : Turkish Turkish

yöntemle ilgili olan

YÖNTEMSİZ : Turkish Turkish

ir yönteme dayanmayan, düzensiz, uygunsuz, °metotsuz

YÖNTEMSİZLİK : Turkish Turkish

yöntemsiz olma durumu, düzensizlik, uygunsuzluk

YONTKUŞU, -NU : Turkish Turkish

kuyruksallayan

YONTMA : Turkish Turkish

yontmak eylemi

YONTMA : Turkish Turkish

yontulmuş ya da yontularak yapılmış

YONTMA TAŞ DEVRİ : Turkish Turkish

tarihten önceki zamanların en eski devri, °paleolitik

YONTMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeye istenilen biçimi vermek için dış bölümünü keskin bir araçla biçmek,kesmek

YONTMAK, -AR : Turkish Turkish

ir kimsenin azar azar parasını çekmek, birinden para sızdırmak

YONTU : Turkish Turkish

taş, tunç, mermer, kil, alçı, bakır gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek ya da yoğrulup pişirilerek oluşturulan yapıt, °heykel

YONTUCU : Turkish Turkish

yontu yapan kimse, °heykeltıraş

YONTUCU : Turkish Turkish

kendi çıkarını düşünen

YONTUCULUK : Turkish Turkish

yontu yapma sanatı, °heykeltıraşlak

YONTUK : Turkish Turkish

yontulmuş yer

YONTUK : Turkish Turkish

yontulmuş parça

YONTUK : Turkish Turkish

yontulmuş olan

YONTUKDÜZ : Turkish Turkish

erozyon etkisiyle oluşmuş, yumuşak engebeli yeryüzü parçası, yalama yazı, °peneplen