Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BAYIR : Turkish Turkish

küçük yokuş

BAYIRKUŞU : Turkish Turkish

çalıbülbülü

BAYIRLAŞMAK : Turkish Turkish

dikleşmek

BAYIRTURPU, -NU : Turkish Turkish

ıri bir turp türü (cochlearia armoracia)

BAYIRTURPU, -NU : Turkish Turkish

kaba, terbiyesiz erkek

BAYKUŞ : Turkish Turkish

aşında, kulak yerinde iki sorgucu bulunan, yırtıcı gece kuşlarının genel adı

BAYKUŞ GİBİ : Turkish Turkish

uğursuzluk getirdiğine inanılan kimseler için söylenir

BAYKUŞGİLLER : Turkish Turkish

üyüklükleri çeşitli olan kukumav, puhu gibi yırtıcı kuşları içine alan kuşlar familyası

BAYKUŞSULAR : Turkish Turkish

gece yırtıcı kuşları takımı

BAYLAN : Turkish Turkish

nazlı, şımarık (biçimde)

BAYLANMAK : Turkish Turkish

zenginleşmek

BAYLIK : Turkish Turkish

mutluluk, refah, huzur, zenginlik

BAYMAK : Turkish Turkish

yiyecek baygınlık vermek

BAYMAK : Turkish Turkish

irini konuşmalarıyla bunaltmak

BAYPAS : Turkish Turkish

tıkanmış bir damarın yükünü üzerine alan damar parçası ya da damarlar arası bağlantı

BAYRAK : Turkish Turkish

ir ulusun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş

BAYRAK : Turkish Turkish

vatanın ve ordunun simgesi

BAYRAK : Turkish Turkish

elli bir topluluğun, örgütün simgesi

BAYRAK : Turkish Turkish

öncü, çığır açan

BAYRAK : Turkish Turkish

simge, °sembol

BAYRAK AÇMAK : Turkish Turkish

gönüllü asker toplamaya girişmek

BAYRAK AÇMAK : Turkish Turkish

aşkaldırmak, ayaklanmak, isyan etmek

BAYRAK AÇMAK : Turkish Turkish

önderlik etmek, başlamak

BAYRAK ALTI : Turkish Turkish

ordu hizmeti, askerlik

BAYRAK ÇEKMEK ( YA DA ASMAK) : Turkish Turkish

ayrağı bir direğe ya da ipe takmak