Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YÜCELTİLME : Turkish Turkish

yüceltilmek eylemi

YÜCELTİLMEK : Turkish Turkish

yüceltmek eylemine konu olmak ya da yüceltmek eylemi yapılmak

YÜCELTİM : Turkish Turkish

yücelik verme, ululama, övme

YÜCELTİŞ : Turkish Turkish

yüceltmek eylemi ya da biçimi

YÜCELTME : Turkish Turkish

yüceltmek eylemi, yükseltme

YÜCELTMEK : Turkish Turkish

yükseltmek, yüce bir duruma getirmek

YUDUM : Turkish Turkish

ir içişte yutulacak miktar: kahvesinden bir yudum içti

YUDUM YUDUM : Turkish Turkish

azar azar, yavaş yavaş

YUDUMLAMA : Turkish Turkish

yudumlamak eylemi

YUDUMLAMAK : Turkish Turkish

yudum yudum içmek, acele etmeden yavaş yavaş içmek

YUDUMLANMA : Turkish Turkish

yudumlanmak eylemi

YUDUMLANMAK : Turkish Turkish

yudumlamak eylemi yapılmak, yudum yudum içilmek

YUDUMLAYIŞ : Turkish Turkish

yudumlamak eylemi ya da biçimi

YUDUMLUK : Turkish Turkish

ir yudum miktarında: birkaç yudumluk çayı kaldı

YUF : Turkish Turkish

"yazıklar olsun!" anlamında

YUFKA : Turkish Turkish

oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı

YUFKA : Turkish Turkish

sacta pişen bir ekmek türü

YUFKA : Turkish Turkish

ınce ve çabuk kırılır, dayanıksız

YUFKA AÇMAK : Turkish Turkish

hamuru ince yaprak durumuna getirmek

YUFKA EKMEĞİ : Turkish Turkish

pideden daha ince açılan bir çeşit ekmek

YUFKA YÜREKLİ : Turkish Turkish

olaylardan çok çabuk etkilenen, üzülen

YUFKABÖREĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

çarşıdan hazır alınmış yufkayla yapılmış börek

YUFKABÖREĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

sacta pişirilmiş yufkadan yapılmış börek

YUFKACI : Turkish Turkish

yufka, kadayıf yapıp satan kimse

YUFKACILIK : Turkish Turkish

yufkacının işi