Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YÜK, -KÜ : Turkish Turkish

ir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı, °şarj

YÜK, -KÜ : Turkish Turkish

yüklük

YÜK, -KÜ : Turkish Turkish

doğacak bebek °cenin

YÜK, -KÜ : Turkish Turkish

tedirginlik veren şey, engel

YUKAÇ : Turkish Turkish

yer katmanları kıvrımlarının tümsek bölümü, semer, "ineç" karşıtı

YUKARI : Turkish Turkish

ir şeyin üst bölümü, aşağı karşıtı, °fevk

YUKARI : Turkish Turkish

yetkili kimse

YUKARI : Turkish Turkish

aşama, sınıf, orun bakımından ilerde olan

YUKARI : Turkish Turkish

enzerleri arasında üstte bulunan

YUKARI : Turkish Turkish

üst tarafa, üste, yükseğe, yukarıya

YUKARIDAN ALMAK : Turkish Turkish

yumuşaklık göstermemek, ağır önerilerde bulunmak, sert davranmak

YÜKÇÜ : Turkish Turkish

ücretle yük taşıyarak geçinen kimse, taşıyıcı, hamal

YÜKÇÜLÜK : Turkish Turkish

sırtında ya da elinde yük taşıma işi, hamallık

YÜKLEM : Turkish Turkish

tümcede oluş, iş ve hareket bildiren sözcük ya da sözcük grubu, °haber

YÜKLEM : Turkish Turkish

ir konu için olumlanan ya da yadsınan şey

YÜKLEM ÖBEĞİ ( YA DA BİRLİĞİ) : Turkish Turkish

yüklemle birlikte kurulan sözcük ya da tamlamalar

YÜKLEME : Turkish Turkish

yüklemek eylemi, °tahmil

YÜKLEME : Turkish Turkish

ir sözü, bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi ya da nedene dayandırma, °atfetme, °isnat

YÜKLEME : Turkish Turkish

ir yere, bir nesneye elektrik yükü biriktirme, doldurma, °şarj

YÜKLEME DURUMU : Turkish Turkish

elirtme durumu

YÜKLEMEK : Turkish Turkish

ir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya ya da araç gereç koymak

YÜKLEMEK : Turkish Turkish

ilgisayara veri aktarmak, girmek

YÜKLEMEK : Turkish Turkish

ir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak

YÜKLEMEK : Turkish Turkish

ir suçu birinin üstüne atmak

YÜKLEMEK : Turkish Turkish

fiz. bir cisme elektrik erkesi vermek