Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YÜKÜMLENME : Turkish Turkish

yükümlenmek eylemi, °tekeffül

YÜKÜMLENMEK : Turkish Turkish

ir şeyin sorumluluğunu üzerine almak, °tekeffül etmek

YÜKÜMLÜ : Turkish Turkish

yükümü olan, °mükellef

YÜKÜMLÜLÜK : Turkish Turkish

ir işi yapmaktan kaçınılamama, yükümlü olma durumu, °mükellefiyet

YÜKÜN : Turkish Turkish

ıyon

YÜKÜNME : Turkish Turkish

yükünmek eylemi

YÜKÜNMEK : Turkish Turkish

irinin önünde, saygı göstermek için eğilmek ya da yere kapanmak

YÜKÜNÜ ALMAK : Turkish Turkish

taşıyabileceği en ağır yükü yüklenmiş olmak

YÜKÜNÜ TUTMAK : Turkish Turkish

çok zengin olmak, zenginleşmek

YULAF : Turkish Turkish

uğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (avena sativa)

YULAF : Turkish Turkish

u bitkinin tanesi

YULAFLI : Turkish Turkish

ıçinde yulaf bulunan

YULAR : Turkish Turkish

ir yere bağlamak ya da çekerek götürmek için hayvanın başlığına ya da tasmasına bağlanan ip

YULARI ELE VERMEK ( YA DA YULARI KAPTIRMAK) : Turkish Turkish

irinin sözünden çıkamayacak duruma gelmek, kendi iradesiyle davranamamak

YÜLEMEK : Turkish Turkish

alta, keser, çapa gibi araçların ağzını düzeltmek, inceltmek, bilemek

YÜLETMEK : Turkish Turkish

alta, keser, çapa gibi araçların ağzını düzelttirmek, incelttirmek, bilettirmek

YÜLGÜ : Turkish Turkish

tıraş için kullanılan bıçak, ustura

YÜLÜK : Turkish Turkish

ustura ile kesilmiş (kıl)

YÜLÜME : Turkish Turkish

yülümek eylemi, tıraş

YÜLÜMEK : Turkish Turkish

vücudun fazla kıllarını ustura ile almak, tıraş etmek

YUMAK : Turkish Turkish

yıkamak

YUMAK : Turkish Turkish

yuvarlak biçimde sarılmış iplik, yün vb. şey

YUMAK : Turkish Turkish

yuvarlak biçimde sarılmış olan

YUMAK YUMAK : Turkish Turkish

küçük yuvarlaklar durumunda

YUMAKLAMA : Turkish Turkish

yumaklamak eylemi