Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YUMAKLAMAK : Turkish Turkish

yumak biçimine getirmek

YUMAKLANMA : Turkish Turkish

yumaklanmak eylemi

YUMAKLANMAK : Turkish Turkish

yumak durumuna gelmek

YUMDURMA : Turkish Turkish

yumdurmak eylemi

YUMDURMAK : Turkish Turkish

yummasını sağlamak

YUMMA : Turkish Turkish

yummak eylemi

YUMMAK, -AR : Turkish Turkish

kısarak kapamak, sıkarak kapalı duruma getirmek

YUMRU : Turkish Turkish

yuvarlak, şişkin şey, kabartı

YUMRU : Turkish Turkish

şişkin, kabarık, yuvarlak biçimli

YUMRU : Turkish Turkish

sap, kök ya da dallarda bulunan, yedek besin taşıyan şişkinlik

YUMRU KÖK : Turkish Turkish

patates, pancar, yerelması gibi yumru biçiminde olan kök

YUMRUCUK : Turkish Turkish

küçük yumru, ufak şişkinlik

YUMRUK : Turkish Turkish

parmakların kapanmasıyla elin aldığı biçim

YUMRUK : Turkish Turkish

elin bu biçimiyle yapılan vuruş, yumrukla vuruş, yumruk darbesi

YUMRUK : Turkish Turkish

askı

YUMRUK ATMAK ( YA DA İNDİRMEK) : Turkish Turkish

yumrukla vurmak

YUMRUK GİBİ : Turkish Turkish

yumruk büyüklüğünde

YUMRUK GÖSTERMEK : Turkish Turkish

korkutmak, gözdağı vermek

YUMRUK HAKKI : Turkish Turkish

zorbalıkla elde edilen şey

YUMRUK KADAR : Turkish Turkish

(küçük olması gereken şeyler için) iri, büyük

YUMRUK KADAR : Turkish Turkish

(iri olması gereken şeyler için) küçücük

YUMRUK YUMRUK A GELMEK : Turkish Turkish

yumruklaşmak

YUMRUKLAMA : Turkish Turkish

yumruklamak eylemi

YUMRUKLAMAK : Turkish Turkish

yumrukla vurmak

YUMRUKLANIŞ : Turkish Turkish

yumruklanmak eylemi ya da biçimi