Turkish Turkish
YUMURCAK : Turkish Turkish
yaramaz küçük çocuk
YUMURCAK : Turkish Turkish
veba hastalığında koltuk altında ya da kasıkta çıkan çıban
YUMURTA : Turkish Turkish
ir dişinin vücudunda erkek eşeylik gözesiyle dişi eşeylik gözesinin kaynaşmasından oluşan, bölünmesiyle aynı türden bir canlı oluşturan göze
YUMURTA : Turkish Turkish
tavuk yumurtası
YUMURTA : Turkish Turkish
erbezi
YUMURTA : Turkish Turkish
çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta ya da mermerden kalıp
YUMURTA AKI : Turkish Turkish
yumurta sarısını saran az akışkan, albümince zengin, saydam madde
YUMURTA KAPIYA DAYANMAK ( YA DA GELMEK) : Turkish Turkish
yapılacak iş için zaman çok daralmak
YUMURTA ÖKÇE : Turkish Turkish
orta yükseklikte ve az sivri ökçe
YUMURTA SARISI : Turkish Turkish
yumurtanın ortasında bulunan sarı bölüm
YUMURTA SARISI : Turkish Turkish
u bölümün rengi
YUMURTA ZARI : Turkish Turkish
yumurtanın kabuğuyla akını birbirinden ayıran ince zar
YUMURTACI : Turkish Turkish
yumurta toplayıp satan kimse
YUMURTACIK : Turkish Turkish
canlılarda dişinin, döllenip oğulcuk durumuna gelmek için çıkardığı üreme gözesi; yumurtlayan hayvanlarda yumurta olarak dışarı verilir, yavrulayanlarda ise dölyatağında kalarak oğulcuk ve dölüt evrelerinden geçtikten sonra yavru olarak doğar
YUMURTACIK : Turkish Turkish
kapalı tohumlularda, döllenmeden sonra değişikliğe uğrayarak tohumu oluşturan bölüm
YUMURTACILIK : Turkish Turkish
yumurta toplayıp satma işi
YUMURTADAN DAHA DÜN ÇIKMIŞ : Turkish Turkish
ilgiçlik taslayan toy kimse
YUMURTALIK : Turkish Turkish
yumurtayı içine dik olarak koymaya yarayan, fincana benzeyen kap
YUMURTALIK : Turkish Turkish
uzdolabı kapağında yumurta konulabilen bölme
YUMURTALIK : Turkish Turkish
ve dirb. canlılarda dişi üreme gözelerini veren organ, °mebiz, °ovaryum
YUMURTAYA KULP TAKMAK : Turkish Turkish
ahane bulmakta usta olmak
YUMURTAYI ÇALKALAMAK : Turkish Turkish
(kuluçka) üstüne oturduğu yumurtayı çevirmek
YUMURTLAMA : Turkish Turkish
yumurtlamak eylemi, °ovulasyom
YUMURTLAMAK : Turkish Turkish
tavuk, kuş vb. yumurta yapmak
YUMURTLAMAK : Turkish Turkish
uydurup söylemek ya da söylenmemesi gereken şeyi açığa vurmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani