Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YUNANCA : Turkish Turkish

yunan dili, elence

YUNANİSTANLI : Turkish Turkish

yunanistan halkından olan kimse, yunan, yunanlı

YUNANİSTANLI : Turkish Turkish

yunanistan'da yaşayan

YUNANLI : Turkish Turkish

yunanistan halkından ya da bu halkın soyundan olan (kimse)

YÜNLÜ : Turkish Turkish

yünü olan

YÜNLÜ : Turkish Turkish

yünden yapılmış

YÜNLÜ : Turkish Turkish

yün kumaş

YÜNLÜ : Turkish Turkish

yün kumaştan yapılmış

YUNMA : Turkish Turkish

yunmak eylemi

YUNMAK : Turkish Turkish

yıkanmak

YUNMUŞ ARINMIŞ ( YA DA YIKANMIŞ) : Turkish Turkish

yıkanıp temizlenmiş

YUNUSBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

alinalardan, ılık ve sıcak denizlerde sürüler durumunda yaşayan, boyları üç metreye kadar erişebilen, memeli deniz hayvanı (delphinus)

YUNUSBALIĞIGİLLER : Turkish Turkish

örnek hayvanı yunusbalığı olan, balinaların bir altfamilyası

YÜPÜRME : Turkish Turkish

yüpürmek eylemi

YÜPÜRMEK : Turkish Turkish

telaşla öteye beriye koşmak

YURDU : Turkish Turkish

ığnenin deliği

YURDULAMA : Turkish Turkish

ığneye iplik geçirme

YURDULAMAK : Turkish Turkish

ığneye iplik geçirmek

YÜREĞİ AĞZINA GELMEK : Turkish Turkish

irdenbire çok korkmak

YÜREĞİ BAYILMAK : Turkish Turkish

karnı çok acıkmak

YÜREĞİ BURKULMAK : Turkish Turkish

çok üzülmek

YÜREĞİ ÇARPMAK : Turkish Turkish

yürek çarpmak ya da çalışmak

YÜREĞİ ÇARPMAK : Turkish Turkish

coşku nedeniyle yürek hızlı hızlı çarpmak ya da çalışmak

YÜREĞİ ÇARPMAK : Turkish Turkish

merak, kaygı, korku, heyecan gibi duygularla tedirgin olmak

YÜREĞİ CIZ ETMEK (YA DA CIZLAMAK) : Turkish Turkish

çok acımak, içi sızlamak