Turkish Turkish
Turkish Turkish
YÜREĞİ DAR : Turkish Turkish
çabuk sıkılan
YÜREĞİ DAYANMAMAK : Turkish Turkish
acısına katlanamamak, çok acı duymak
YÜREĞİ DELİK : Turkish Turkish
dertli
YÜREĞİ DOLU : Turkish Turkish
kinli, hınçlı
YÜREĞİ ERİMEK : Turkish Turkish
yoğun üzüntü duymak
YÜREĞİ ERİMEK : Turkish Turkish
yakınlık sevgi etkisiyle hoşgörülü olmak
YÜREĞİ EZİLMEK : Turkish Turkish
üzülmek, acı duymak
YÜREĞİ EZİLMEK : Turkish Turkish
açlık duymak
YÜREĞİ FERAHLAMAK (YA DA HAFİFLEMEK) : Turkish Turkish
kaygıdan kurtulmak
YÜREĞİ GENİŞ : Turkish Turkish
hiçbir şeyi kendine tasa etmeyen
YÜREĞİ GÖTÜRMEMEK : Turkish Turkish
dayanamamak, katlanamamak
YÜREĞİ HOP ETMEK (YA DA HOPLAMAK) : Turkish Turkish
irdenbire korkup heyecanlanmak
YÜREĞİ KABARMAK : Turkish Turkish
içi sıkıntı ile dolup derin soluk alma gereğini duymak
YÜREĞİ KABARMAK : Turkish Turkish
midesi bulanmak
YÜREĞİ KALDIRMAMAK : Turkish Turkish
dayanamamak, katlanamamak
YÜREĞİ KALKMAK : Turkish Turkish
heyecanlanmak
YÜREĞİ KARARMAK : Turkish Turkish
içine karamsarlık ve sıkıntı çökmek
YÜREĞİ KATI : Turkish Turkish
acınacak durumlar karşısında duygusuz kalabilen
YÜREĞİ KATILMAK : Turkish Turkish
ağlamaktan ya da soğuktan nefesi tutulmak
YÜREĞİ OYNAMAK : Turkish Turkish
ansızın heyecanlanmak ya da korkmak
YÜREĞİ PARÇA PARÇA OLMAK : Turkish Turkish
pek çok acımak
YÜREĞİ PARÇALANMAK : Turkish Turkish
çok acımak
YÜREĞİ PEK : Turkish Turkish
yüreği katı
YÜREĞİ PEK : Turkish Turkish
yürekli
YÜREĞİ RAHATLAMAK : Turkish Turkish
üzüntü ve kaygısı azalmak, kalmamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani