Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YÜREKLER ACISI : Turkish Turkish

çok acıklı

YÜREKLİ : Turkish Turkish

tehlikeyi korkusuzca karşılayan, koçak, °cesaretli, °cesur

YÜREKLİLİK : Turkish Turkish

yürekli, korkusuz, cesur olma durumu, yiğitlik

YÜREKLİLİK : Turkish Turkish

yürekli kimseye yakışır davranış

YÜREKLİLİKLE : Turkish Turkish

korkmadan, korkusuzca, yiğitçe

YÜREKSİZ : Turkish Turkish

yürekli olmayan, korkak, cesaretsiz, tabansız

YÜREKSİZCE : Turkish Turkish

yüreksiz bir biçimde

YÜREKSİZLEŞME : Turkish Turkish

yüreksizleşmek eylemi

YÜREKSİZLEŞMEK : Turkish Turkish

yüreksiz duruma gelmek, cesaretini yitirmek

YÜREKSİZLİK : Turkish Turkish

yüreksiz olma durumu, yüreksizce davranış, °cesaretsizlik

YÜREKTEN : Turkish Turkish

temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle (yapılan)

YURT : Turkish Turkish

ir ulusun egemen ve bağımsız olarak üzerinde yaşadığı, ekinini oluşturduğu toprak parçası, °vatan

YURT : Turkish Turkish

ınsanın doğup büyüdüğü, yaşadığı yer, °memleket

YURT : Turkish Turkish

kimi nitelik ya da değerleri taşıyanların çok bulunduğu yer, °diyar

YURT : Turkish Turkish

ir şeyin ilk ya da çok yetiştirildiği yer, °vatan

YURT : Turkish Turkish

ir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği ya da bakıldığı kurum

YURT : Turkish Turkish

kalacak, barınacak yer

YURT : Turkish Turkish

toplu olarak bir iş öğretilen yer

YURT : Turkish Turkish

hastaların sağaltıldığı yer

YURT : Turkish Turkish

sahip olunan arazi, °emlak

YURT : Turkish Turkish

yörüklerin yazın ya da kışın oturdukları yer

YURT TUTMAK : Turkish Turkish

ir yeri kendine yurt edinmek, °tavattun etmek

YURTDIŞI : Turkish Turkish

yurt sınırları dışında olan

YURTİÇİ : Turkish Turkish

yurt sınırları içinde olan

YURTLANDIRILMA : Turkish Turkish

yurtlandırılmak eylemi