Turkish Turkish
YÜRÜTME KURULU : Turkish Turkish
ir kuruluşta yasa, tüzük ya da yönetmelikleri uygulamakla görevli kurul
YÜRÜTMEK : Turkish Turkish
yürümek eylemini yaptırmak, yürümesini sağlamak: doktor ameliyatlı hastayı sık sık yürüttü
YÜRÜTMEK : Turkish Turkish
gerektiği gibi yapmak, uygulamak
YÜRÜTMEK : Turkish Turkish
kabul edilmesi ya da tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek
YÜRÜTMEK : Turkish Turkish
ışinden ya da bulunduğu yerden çıkarmak, uzaklaştırmak
YÜRÜTMEK : Turkish Turkish
habersiz almak, çalmak
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI : Turkish Turkish
hükümetçe alınan bir kararın danıştay kararı ile uygulanmasının önlenmesi
YÜRÜTÜLME : Turkish Turkish
yürütülmek eylemi
YÜRÜTÜLMEK : Turkish Turkish
yürütmek eylemi yapılmak ya da yürütmek eylemine konu olmak: ameliyatlı hastalar genelde yürütülürler
YÜRÜTÜM : Turkish Turkish
yürütmek eylemi
YÜRÜTÜM : Turkish Turkish
ir kararı, bir yargıyı yerine getirme, uygulama, °infaz
YÜRÜYEN MERDİVEN : Turkish Turkish
asamakları sürekli olarak dönen bir düzenek üzerine yerleştirilmiş, elektirikle çalışan merdiven
YÜRÜYÜŞ : Turkish Turkish
yürümek eylemi ya da biçimi
YÜRÜYÜŞ : Turkish Turkish
spor amacıyla yapılan yürüme
YÜRÜYÜŞ : Turkish Turkish
ir olayı protesto etmek, bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca yürüme
YÜRÜYÜŞ : Turkish Turkish
irliklerin bir yerden başka bir yere gitmesi
YÜRÜYÜŞ KOLU : Turkish Turkish
elli bir bölgeye ulaşmak ya da bulunulan bir bölgeden ayrılmak amacıyla bir kumanda altında düzenli yürüyüş yapan piyade, zırhlı ya da motorlu birliklerin tümü
YÜRÜYÜŞ YAPMAK : Turkish Turkish
spor amacıyla yürümek
YÜRÜYÜŞ YAPMAK : Turkish Turkish
ir olayı protesto ya da bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca yürümek
YÜRÜYÜŞE ÇIKMAK : Turkish Turkish
dolaşmaya, gezintiye çıkmak
YÜRÜYÜŞE GEÇMEK : Turkish Turkish
ir yerden başka bir yere gitmek için yürümeye başlamak
YÜRÜYÜŞE GEÇMEK : Turkish Turkish
ir yeri almak için o yöne doğru ilerlemek
YÜSRÜ : Turkish Turkish
kimi ince işlerin yapımında kullanılan siyah bir ağaç ve bu ağacın kökü
YÜSRÜ : Turkish Turkish
u kökten yapılmış olan
YUSUFÇUK : Turkish Turkish
dağlık ve ormanlık bölgelerde yaşayan, güvercine benzeyen, ondan daha küçük bir kuş (turtur auritus)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani