Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YÜZEYSEL : Turkish Turkish

derine inmeyen, gelişigüzel, ayrıntılı olmayan

YÜZEYSELLEŞME : Turkish Turkish

yüzeyselleşmek eylemi

YÜZEYSELLEŞMEK : Turkish Turkish

yüzeysel duruma gelmek

YÜZEYSELLİK : Turkish Turkish

yüzeysel olma durumu

YÜZGEÇ : Turkish Turkish

alıklarda ve yüzen memelilerde karın ve göğüste çift, sırt, kuyruk ve anüste tek olarak bulunan, hareketi ve dengeyi sağlayan organ

YÜZGEÇ : Turkish Turkish

suda iyi yüzen (kimse ya da hayvan)

YÜZGEÇAYAKLILAR : Turkish Turkish

omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfına giren, morslar ve foklar gibi denizde yaşayan, karada yüzgeçlerini ayak gibi kullanan alttakım

YÜZGÖRÜMLÜĞÜ, -NÜ : Turkish Turkish

güveyin düğün günü geline verdiği armağan

YÜZKARASI, -NI : Turkish Turkish

utanılacak bir durum ya da şey

YÜZLEME : Turkish Turkish

yüzlemek eylemi

YÜZLEMECE : Turkish Turkish

irinin yüzüne karşı, °vicahen

YÜZLEMECE : Turkish Turkish

yüz yüze yapılan, °vicahi

YÜZLEMEK : Turkish Turkish

kusurunu ya da suçunu yüzüne karşı söyleyip birini utandırmak

YÜZLENME : Turkish Turkish

yüzlenmek eylemi

YÜZLENMEK : Turkish Turkish

şımarmak, yüz bulmak

YÜZLER : Turkish Turkish

ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru üçüncü rakamının bulunduğu yer, °hane

YÜZLEŞME : Turkish Turkish

yüzleşmek eylemi

YÜZLEŞMECE : Turkish Turkish

yüz yüze gelerek

YÜZLEŞMEK : Turkish Turkish

(bir olayı ileri sürenle, yadsıyan kimseler) yüz yüze gelerek sözlerini yinelemek

YÜZLEŞMEK : Turkish Turkish

yüz yüze gelmek

YÜZLEŞTİRİLME : Turkish Turkish

yüzleştirilmek eylemi

YÜZLEŞTİRİLMEK : Turkish Turkish

yüzleşmeleri sağlanmak

YÜZLEŞTİRME : Turkish Turkish

yüzleştirmek eylemi

YÜZLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ıki yanın yüzleşmesini sağlamak

YÜZLÜ : Turkish Turkish

yüzü herhangi bir nitelikte olan