Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BAZLAMA : Turkish Turkish

sacda pişirilmiş yuvarlak pide

BAZLAMA : Turkish Turkish

tatlısı bol, kalın gözleme

BAZLAŞMA : Turkish Turkish

ir maddenin baz durumuna gelmesi

BAZUKA : Turkish Turkish

oketatar

BE : Turkish Turkish

türk abecesinde ikinci harfin adı

BE : Turkish Turkish

ey, hey, yahu

BE : Turkish Turkish

erilyum'un simgesi

BEBE : Turkish Turkish

ebek

BEBECİK : Turkish Turkish

küçük ya da acınacak durumda olan bebek

BEBECİK : Turkish Turkish

yaşına yakışmayacak davranışlarda bulunan kimse

BEBEK : Turkish Turkish

meme ya da kucak çocuğu

BEBEK : Turkish Turkish

plastik, tahta, bez vb. den yapılan bebek biçiminde oyuncak

BEBEK : Turkish Turkish

sevgi seslenişi olarak kullanılır

BEBEK BAKIMEVİ : Turkish Turkish

süt çocuklarının genellikle gündüzleri ve kimi durumlarda geceleri de bakılmak için bırakıldıkları yer, °kreş

BEBEK BEKLEMEK : Turkish Turkish

(kadın) gebe olmak

BEBEK GİBİ : Turkish Turkish

çok güzel (kadın)

BEBEK GİBİ : Turkish Turkish

ebeğe yakışır biçimde

BEBEKÇE : Turkish Turkish

ebek gibi, bebeğe yakışır biçimde

BEBEKLEŞMEK : Turkish Turkish

şımarıkça bebek gibi davranışlarda bulunmak

BEBEKLİK : Turkish Turkish

ebek olma durumu

BEBEKLİK : Turkish Turkish

yeni doğan yavrunun yetişkinlerin bakımına tüm olarak bağımlı olduğu dönem

BEBEKLİK : Turkish Turkish

ebek gibi davranışlarda bulunma

BEBEKLİK ETMEK : Turkish Turkish

ebek gibi davranışlarda bulunmak

BEBERUHİ : Turkish Turkish

karagöz oyunundaki kambur cücenin adı

BEBERUHİ : Turkish Turkish

(küçük b ile) sevimsiz, budala, bücür erkek