Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZAMANSIZ : Turkish Turkish

uygun olmayan bir zamanda (yapılan), vakitsiz

ZAMAZİNGO : Turkish Turkish

zımbırtı

ZAMAZİNGO : Turkish Turkish

dost metres

ZAMBAK : Turkish Turkish

zambakgillerden, güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi (lilium)

ZAMBAKGİLLER : Turkish Turkish

irçeneklilerden, çiğdem, lale, soğan, pırasa, zambak gibi bitkilerı içine alan bir familya

ZAMİR : Turkish Turkish

ıçyüz, iç

ZAMK AĞACI : Turkish Turkish

akasya, mimoza gibi zamk ya da reçineli zamka benzeyen maddeler veren okaliptüslere ve daha birçok ağaca verilen ad

ZAMK, -KI : Turkish Turkish

akasya, kitre, sütleğen gibi kimi ağaçların kabuklarından sızarak donan, renksiz ya da sarı kırmızımtırak renkte camsı madde; eriyiği yapıştırıcı olarak kullanılır

ZAMK, -KI : Turkish Turkish

türlü hayvansal proteinlerden elde edilen, boyacılıkta, mobilyacılıkta, kontrplak yapımında kullanılan yapıştırıcı madde

ZAMKİNOS : Turkish Turkish

adı birden anımsanamayan küçük, değersiz şeyler için kullanılır

ZAMKİNOS : Turkish Turkish

dost, metres

ZAMKİNOS : Turkish Turkish

kaçma

ZAMKİNOS ETMEK : Turkish Turkish

kaçmak, savuşmak

ZAMKLAMA : Turkish Turkish

zamklamak eylemi

ZAMKLAMAK : Turkish Turkish

zamk sürmek

ZAMKLANMA : Turkish Turkish

zamklanmak eylemi

ZAMKLANMAK : Turkish Turkish

zamklamak eylemine konu olmak ya da zamklamak eylemi yapılmak

ZAMKLI : Turkish Turkish

üstüne zamk sürülmüş

ZAMKLI : Turkish Turkish

ıçinde zamk bulunan

ZAMKSIZ : Turkish Turkish

zamklanmamış

ZAMKSIZ : Turkish Turkish

ıçinde zamk bulunmayan

ZAMME : Turkish Turkish

ötre

ZAMMETME : Turkish Turkish

zammetmek eylemi

ZAMMETMEK : Turkish Turkish

katmak

ZAMPARA : Turkish Turkish

sürekli kadın peşinde koşan erkek, çapkın erkek