Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZAMPARALIK : Turkish Turkish

zampara olma durumu ya da zamparaya yakışır davranış

ZAMPARALIK ETMEK : Turkish Turkish

çapkınlık etmek, kadın peşinde koşmak

ZAN ALTINDA BULUNMAK : Turkish Turkish

ir şeyle suçlanmak, sanık durumunda olmak

ZAN, -NNI : Turkish Turkish

sanı

ZANAAT, -TI : Turkish Turkish

ınsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan,öğrenimle birlikte deneyim ve ustalık gerektiren iş, °sınaat

ZANAAT, -TI : Turkish Turkish

el uzluğu isteyen işler

ZANAATÇI : Turkish Turkish

elli bir zanaatla uğraşan, bir zanaatı meslek edinen emekçi, °zanaatkâr

ZANAATÇILIK : Turkish Turkish

küçük girişimci ve emekçi niteliklerinin yanı sıra son derece sınırlı bir el emeğinin yardımıyla iş görenlerin durumu, zanaatkârlık

ZANAATKÂR : Turkish Turkish

zanaatçı

ZANAATKÂRLIK : Turkish Turkish

zanaatçılık

ZANGIR ZANGIR : Turkish Turkish

güçlü sarsılmayı ya da titremeyi anlatır

ZANGIRDAMA : Turkish Turkish

zangırdamak eylemi

ZANGIRDAMAK : Turkish Turkish

güçlü bir ses çıkararak titremek ya da sallanmak

ZANGIRDATMA : Turkish Turkish

zangırdatmak eylemi

ZANGIRDATMAK : Turkish Turkish

zangırdamasına yol açmak

ZANGIRTI : Turkish Turkish

güçlü titremeyle oluşan ses; gürültü

ZANGOÇ : Turkish Turkish

kilise hizmetini gören ve çan çalan kimse

ZANGOÇLUK : Turkish Turkish

zangoç olma durumu ya da zangoçun görevi

ZANKA : Turkish Turkish

ıki atlı kızak

ZANLI : Turkish Turkish

sanık

ZANNETME : Turkish Turkish

zannetmek eylemi

ZANNETMEK : Turkish Turkish

sanmak

ZAPARTA : Turkish Turkish

saparta

ZAPİNG : Turkish Turkish

uzaktan kumandayla televizyon izlerken, kanaldan kanala atlayarak sürekli kanal değiştirme

ZAPT : Turkish Turkish

zor kullanarak ele geçirme