Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZAPT : Turkish Turkish

tutma, °hâkim olma: adam atı zapta çalışıyor

ZAPT : Turkish Turkish

zabıt

ZAPT ETMEK : Turkish Turkish

zorla almak

ZAPT ETMEK : Turkish Turkish

tutmak

ZAPT ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyi güç kullanarak önlemek

ZAPT ETMEK : Turkish Turkish

yazıya geçirmek

ZAPT ETMEK : Turkish Turkish

hatırında tutmak

ZAPTİYE : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu'nda toplum güvenliğini sağlamakla görevli askeri polis örgütü

ZAPTİYE : Turkish Turkish

u örgütten olan er

ZAPTURAPT : Turkish Turkish

sıkıdüzen, °disiplin

ZAPTURAPT ALTINA ALMAK : Turkish Turkish

düzeni sağlamak

ZAR : Turkish Turkish

ınce perde ya da örtü

ZAR : Turkish Turkish

kadınların örtündükleri çarşaf, car

ZAR : Turkish Turkish

ınce ve yumuşak yaprak durumundaki organlara ve organ bölümlerine verilen ad; epitelyum örtüsünün özelliklerine göre bu organlara sümüksü ya da telsi zar denir: kulak zarı. beyin zarı

ZAR : Turkish Turkish

irbirine sımsıkı yapışık göze ya da moleküllerden oluşan ve bitkilerin çeşitli bölümlerini bir kın gibi saran ince tabaka

ZAR : Turkish Turkish

tavlada ve başka oyunlarda kullanılan kemik, fildişi, plastik gibi maddelerden yapılan ve altı yüzünde, birden altıya kadar benekler bulunan oyun aracı

ZAR ZOR : Turkish Turkish

güçtükle, zorla, dara dar; kıt kanaat

ZAR ALMAK : Turkish Turkish

oyunu kazanmak

ZAR ATMAK : Turkish Turkish

zarı hızla yuvarlamak

ZAR GELMEK : Turkish Turkish

şansı iyi olmak

ZAR GİBİ : Turkish Turkish

çok ince, saydam

ZAR TUTMAK : Turkish Turkish

istediği sayıyı getirmek için atmadan önce zara parmaklar arasında biçim vermek

ZARAFET, -Tİ : Turkish Turkish

ıncelik, güzellik, zariflik

ZARAR : Turkish Turkish

ir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar yitimi ya da kötü sonuç, dokunca, °ziyan, °mazarrat

ZARAR ÇEKMEK : Turkish Turkish

zarara uğramak