Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZARFLANMA : Turkish Turkish

zarflanmak eylemi

ZARFLANMAK : Turkish Turkish

zarf içine konulmak

ZARGANA : Turkish Turkish

uskumrumsugillerden, vücudu silindir biçiminde, gaga gibi ince, uzun, sivri ağızlı bir balık (belone acus)

ZARİ ZARİ : Turkish Turkish

ınleyerek

ZARİ ZARİ : Turkish Turkish

hüngür hüngür

ZARİF : Turkish Turkish

çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden,beğenilen

ZARİF : Turkish Turkish

(dil, konuşma vb. için) beğenilir ve nükteli

ZARİF : Turkish Turkish

hoşa gider bir biçimde konuşan

ZARİFLİK : Turkish Turkish

zarif davranış ya da zarif olma durumu, incelik, °zarafet

ZARINI BOZMAK : Turkish Turkish

(tavla oyununda) oyuncu, yenilmesini, yanına oturan kimseden bilmek

ZARINI BOZMAK : Turkish Turkish

atılan zarı karşıdaki oyuncu, eliyle karıştırmak

ZARKANATLILAR : Turkish Turkish

arı, karınca gibi eklembacaklıları içine alan kanatları zar gibi saydam ve az damarlı olan hayvanlar takımı

ZARP : Turkish Turkish

güçlü, şiddetli etki

ZARPLI : Turkish Turkish

etkisi güçlü olan

ZARSI : Turkish Turkish

zara benzeyen, zar görünüşünde olan

ZART ZURT : Turkish Turkish

kendini önemli kişi olarak göstermek için yüksekten atıp tutarak çıkışma, kaba kuvvet gösterisi

ZART ZURT ZART ZURT ETMEK : Turkish Turkish

yüksekten atıp tutarak çıkışmak, kaba kuvvet gösterisinde bulunmak

ZARTA : Turkish Turkish

yellenme

ZARTAYI ÇEKMEK : Turkish Turkish

ölmek

ZARURET, -Tİ : Turkish Turkish

zorunluluk, zorunluk

ZARURET, -Tİ : Turkish Turkish

sıkıntı, yoksulluk, fakirlik

ZARURİ : Turkish Turkish

zorunlu

ZAT İŞLERİ : Turkish Turkish

özlük işleri

ZAT, -TI : Turkish Turkish

kimse, kişi

ZAT, -TI : Turkish Turkish

kendi, öz