Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZEBUN ETMEK : Turkish Turkish

güçsüz bırakmak, zavallı duruma getirmek

ZEBUNKÜŞ : Turkish Turkish

güçsüze acımayan, zavallıları ezen

ZEBUNKÜŞLÜK : Turkish Turkish

zebunküş olma durumu

ZEBUNLAŞMA : Turkish Turkish

zebunlaşmak eylemi

ZEBUNLAŞMAK : Turkish Turkish

zebun bir duruma gelmek, zayıflamak

ZEBUR : Turkish Turkish

tanrı tarafından davut peygamber'e gönderildiğine inanılan, içinde davut peygamber'in tanrı'ya yakarışları ve ilahileri olan kutsal kitap

ZECİR, -CRİ : Turkish Turkish

yaptırmama, yasaklama

ZECİR, -CRİ : Turkish Turkish

zorlama, bir işi zorla yaptırma

ZECİR, -CRİ : Turkish Turkish

eziyet etme

ZECREN : Turkish Turkish

yasaklayarak

ZECREN : Turkish Turkish

zorlayarak

ZECREN : Turkish Turkish

eziyet ederek

ZECRİ : Turkish Turkish

zorlayıcı, zorlayan, yasaklayan

ZECRİ TEDBİR : Turkish Turkish

istenileni zorla yaptırmak için başvurulan yol

ZEDELEME : Turkish Turkish

zedelemek eylemi

ZEDELEMEK : Turkish Turkish

erelemek

ZEDELEMEK : Turkish Turkish

zarar vermek

ZEDELENME : Turkish Turkish

zedelenmek eylemi

ZEDELENMEK : Turkish Turkish

vurma, çarpma sonucu berelenmek, ezilmek

ZEDELENMEK : Turkish Turkish

zarar görmek

ZEDELİ : Turkish Turkish

zedelenmiş olan

ZEFİR : Turkish Turkish

genellikle gömlek yapmakta kullanılan, çizgili, ince bir pamuklu kumaş

ZEFİR : Turkish Turkish

soluk verme

ZEHAP : Turkish Turkish

sanma, sanı, zannetme

ZEHEP : Turkish Turkish

altın