Turkish Turkish
Turkish Turkish
ZEVAL, -Lİ : Turkish Turkish
yok olma, yok edilme
ZEVAL, -Lİ : Turkish Turkish
suç, kabahat, °mesuliyet
ZEVAL, -Lİ : Turkish Turkish
ozulma
ZEVAL, -Lİ : Turkish Turkish
öğle
ZEVALE YÜZ TUTMAK : Turkish Turkish
ozulmaya, alçalmaya, yok olmaya başlamak, dönelmek
ZEVALİ : Turkish Turkish
zeval ile ilgili
ZEVALİ SAAT : Turkish Turkish
öğle vakti
00'yi başlangıç olarak alan saat
ZEVALSİZ : Turkish Turkish
yok olmayan, ortadan kalkmayan, bitmeyen, kalımlı
ZEVAT, -TI : Turkish Turkish
kişiler, zatlar
ZEVÇ : Turkish Turkish
kadının nikâhlandığı erkek, koca, eş
ZEVCE : Turkish Turkish
erkeğin nikâhlandığı kadın; karı, eş, °refika
ZEVCELİK : Turkish Turkish
zevce olma durumu, karılık, eşlik
ZEVEBAN : Turkish Turkish
ergime
ZEVEBAN ETMEK : Turkish Turkish
ergimek
ZEVK EHLİ : Turkish Turkish
eğlenmeyi seven kişi
ZEVK ETMEK : Turkish Turkish
eğlenmek
ZEVK İÇİN : Turkish Turkish
yalnız eğlenmek için
ZEVK İÇİN : Turkish Turkish
etmek için
ZEVK, -Kİ : Turkish Turkish
hoşa giden ya da çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duyum ya da duygu
ZEVK, -Kİ : Turkish Turkish
güzeli çirkinden ayırt etme yetisi, beğeni
ZEVK, -Kİ : Turkish Turkish
hoşa giden ve eğlendiren şey
ZEVK, -Kİ : Turkish Turkish
tat, lezzet
ZEVK, -Kİ : Turkish Turkish
eğlence
ZEVKİ ÇIKMAK : Turkish Turkish
hoşa gitmek
ZEVKİ SEFA : Turkish Turkish
eğlenme, eğlence
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani