Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZEYİL, -YLİ : Turkish Turkish

ir yazıya ek olarak katılan parça

ZEYİL, -YLİ : Turkish Turkish

ir yapıtı tamamlamak için sonradan yazılan ek yapıt

ZEYREK : Turkish Turkish

anlayışlı, uyanık, °zeki

ZEYREK : Turkish Turkish

ketentohumu

ZEYREKLİK : Turkish Turkish

anlayışlı, uyanık olma durumu, °zekâ

ZEYTİN : Turkish Turkish

zeytingillerden, yaprakları karşılıklı, küçük, gümüşrenginde bir ağaç (olea sativa)

ZEYTİN : Turkish Turkish

u ağacın taze iken yeşil, sonradan kararan, yüksek besin değeri taşıyan yağlı meyvesi

ZEYTİN : Turkish Turkish

zeytin ağacından yapılmış, zeytin kaplamalı

ZEYTİN DALI : Turkish Turkish

arış simgesi sayılan yapraklı dal

ZEYTİNCİ : Turkish Turkish

zeytin ağacı yetiştiren ve ürününü alan kimse

ZEYTİNCİ : Turkish Turkish

zeytin alıp satan kimse

ZEYTİNCİLİK : Turkish Turkish

zeytin ağacı yetiştirme ve ürününü alma işi

ZEYTİNCİLİK : Turkish Turkish

zeytin alıp satma işi

ZEYTİNGİLLER : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, zeytin, leylak, dişbudak, yasemin gibi bitkileri içine alan ağaç ya da ağaççıklar familyası

ZEYTİNLİ : Turkish Turkish

üzerinde ya da içinde zeytin olan

ZEYTİNLİK : Turkish Turkish

zeytin ağacı yetiştirilen alan

ZEYTİNLİK : Turkish Turkish

zeytin ağacı çok olan yer

ZEYTİNSİ : Turkish Turkish

zeytine benzeyen, zeytini andıran

ZEYTİNSİ MEYVE : Turkish Turkish

erik, kiraz, kayısı, badem gibi tek çekirdekli meyvelerin genel adı

ZEYTİNSİZ : Turkish Turkish

zeytini olmayan

ZEYTİNYAĞI GİBİ ÜSTE ÇIKMAK : Turkish Turkish

ir sorunda haksız olduğunu kabul etmemek, ustalıkla kendini haklı çıkarmaya çalışmak

ZEYTİNYAĞI, -NI : Turkish Turkish

zeytin tanelerinden çıkarılan bitkisel yağ

ZEYTİNYAĞLI : Turkish Turkish

zeytin yağı ile pişirilmiş (sebze yemeği)

ZEYTUNİ : Turkish Turkish

kahverengine çalan yeşil renkte olan

ZIBARMA : Turkish Turkish

zıbarmak eylemi