Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZİFTLENMEK : Turkish Turkish

yemek

ZİFTLENMEK : Turkish Turkish

ir işten kendine yolsuz kazanç sağlamak

ZİGOT, -TU : Turkish Turkish

erkek ve dişi gametin birleşmesiyle oluşan döllenmiş göze

ZIH : Turkish Turkish

giysilerin kol, yaka, etek vb. kenarlarına dikilen şerit ya da kaytan

ZIH : Turkish Turkish

marangoz işlerinde ince kenar pervazı

ZIH : Turkish Turkish

sayfa çevresine çekilen çizgi

ZİHAF : Turkish Turkish

uzun okunması gerekirken vezin zoru ile bir ünlünün kısa okunması, "imale" karşıtı

ZİHAYAT, -TI : Turkish Turkish

canlı, yaşayan

ZİHİN AÇIKLIĞI : Turkish Turkish

düşünme gücü

ZİHİN AÇMAK : Turkish Turkish

daha iyi çalışır duruma getirmek

ZİHİN HESABI : Turkish Turkish

matematik işlemlerinin doğrudan doğruya akıldan yapıldığı hesap

ZİHİN JİMNASTİĞİ : Turkish Turkish

kimi zihinsel yetileri çevikleştirmek için yapılan alıştırmaların tümü

ZİHİN KARIŞIKLIĞI (YA DA BULANIKLIĞI) : Turkish Turkish

düşünme sırasında düşünceler arasındaki bağlantının yitimi

ZİHİN YORMAK : Turkish Turkish

ir konuda çok düşünmek

ZİHİN, -HNİ : Turkish Turkish

canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünlüğü, an

ZİHİN, -HNİ : Turkish Turkish

yaşantıları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak anlıkta saklama gücü, bellek, °hafıza

ZİHİN, -HNİ : Turkish Turkish

anlayış, kavrayış

ZİHİN, -HNİ : Turkish Turkish

ilinç, °dimağ

ZİHİNSEL : Turkish Turkish

zihinle ilgili

ZIHLAMA : Turkish Turkish

zıhlamak eylemi

ZIHLAMAK : Turkish Turkish

kenarına zıh geçirmek

ZIHLANMA : Turkish Turkish

zıhlanmak eylemi

ZIHLANMAK : Turkish Turkish

zıhlamak eylemi yapılmak

ZİHNEN : Turkish Turkish

zihninde, zihince, zihinle

ZİHNİ AÇILMAK : Turkish Turkish

kavrayışı, anlayışı çoğalmak