Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZÜMRÜDÜANKA : Turkish Turkish

masallarda geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, °anka

ZÜMRÜDÜANKA GİBİ : Turkish Turkish

hayal ürünü olan ya da adı olup da kendi var olmayan iyi ve güzel şeyler için kullanılır

ZÜMRÜT : Turkish Turkish

doğal alüminyum ve berilyum silikatı; cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı

ZÜMRÜT : Turkish Turkish

u taştan yapılmış olan

ZÜMRÜT : Turkish Turkish

zümrüt renginde, yeşil

ZÜMRÜT GİBİ : Turkish Turkish

yemyeşil, yeşili koyu yeşil

ZÜMRÜTLENMEK, ZÜMRÜTLEŞMEK : Turkish Turkish

yeşil duruma gelmek, yeşillenmek

ZÜPPE : Turkish Turkish

giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklara ve aşırılıklara kaçan

ZÜPPECE : Turkish Turkish

züppe (bir biçimde)

ZÜPPELEŞME : Turkish Turkish

züppeleşmek eylemi

ZÜPPELEŞMEK : Turkish Turkish

toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklara ve aşırılıklara kaçmak, züppe olmak

ZÜPPELİK : Turkish Turkish

züppe olma durumu ya da züppece davranış

ZÜRAFA : Turkish Turkish

gevişgetiren memelilerden, afrika'da yaşayan, çok uzun boylu ve boyunlu, derisi alacalı, otçul hayvan (giraffa camelopardalis)

ZÜRAFA GİBİ : Turkish Turkish

ince, uzun boylu, uzun boyunlu (kimse)

ZÜRAFAGİLLER : Turkish Turkish

örnek hayvanı zürafa olan gevişgetiren

ZURNA : Turkish Turkish

keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı

ZURNA GİBİ : Turkish Turkish

dar (pantalon)

ZURNACI : Turkish Turkish

zurna çalan kimse

ZURNACILIK : Turkish Turkish

zurnacının işi

ZURNACININ KARŞISINDA LİMON YEMEK GİBİ : Turkish Turkish

irinin zihnini çelip işini göremeyecek duruma getirildiği anlatılırken söylenir

ZURNADA PEŞREV OLMAZ, NE ÇIKARSA BAHTINA : Turkish Turkish

asgele yapılan plansız işlerde yöntem, kural aranmaz

ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YER : Turkish Turkish

sürdürülmekte olan bir işin en can alıcı noktası

ZURNAPA : Turkish Turkish

zürafa

ZÜRRA, -I : Turkish Turkish

çiftçiler, tarımla uğraşanlar

ZÜRRİYET, -Tİ : Turkish Turkish

döl, soy sop, °sulp