Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BERABERLİK MÜZİĞİ : Turkish Turkish

orkestra, koro ya da oda müziğinde olduğu gibi birçok sesin oluşturduğu müzik

BERAT GECESİ : Turkish Turkish

hz. muhammet'e peygamberliği cebrail aracılığıyla bildirildiği şabanın
gecesine rastlayan kandil gecesi

BERAT, -TI : Turkish Turkish

ir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, °patent

BERAT, -TI : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağianan, san, nişan ya da ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu

BERBAT ETMEK ( YA DA EYLEMEK) : Turkish Turkish

kötü duruma getirmek

BERBAT ETMEK ( YA DA EYLEMEK) : Turkish Turkish

ozmak

BERBAT OLMAK : Turkish Turkish

kötü duruma gelmek; kirlenmek

BERBAT OLMAK : Turkish Turkish

ozulmak

BERBAT, -TI : Turkish Turkish

kötü

BERBAT, -TI : Turkish Turkish

ozuk

BERBAT, -TI : Turkish Turkish

çirkin, beğenilmeyen

BERBAT, -TI : Turkish Turkish

darmadağın, bakımsız, perişan, °viran

BERBER : Turkish Turkish

uğraşı saç, sakal kesmek, tıraş etmek olan kimse

BERBER : Turkish Turkish

u işin yapıldığı dükkân

BERBERBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

hanigillerden, kuyruğunun çatalı çok uzun olan, akdeniz'de yaşayan, eti yenen bir balık (serranus anthias)

BERBERİ : Turkish Turkish

erberistan halkından ya da bu halkın soyundan olan kimse

BERBERİCE : Turkish Turkish

hami-sami dil ailesinden, berberilerin konuştuğu dil

BERBERLİK : Turkish Turkish

erberin yaptığı iş

BERDEVAM : Turkish Turkish

sürmekte olan, sürüp giden

BERDUŞ : Turkish Turkish

aşıboş, serseri

BERE : Turkish Turkish

vurma ve incitme sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük

BERE : Turkish Turkish

herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik

BERE : Turkish Turkish

yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık

BEREKET Kİ ( YA DA BEREKET VERSİN Kİ) : Turkish Turkish

iyi ki, tanrı'ya şükür ki

BEREKET VERSİN : Turkish Turkish

para alan kimsenin söylediği iyi dilek sözü