Turkish Turkish
BİDAT, -Tİ : Turkish Turkish
ıslam dininde hz. muhammet zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler
BİDAT, -Tİ : Turkish Turkish
sonradan türeyen şey
BİDAYET, -Tİ : Turkish Turkish
aşlama, başlangıç
BİDE : Turkish Turkish
edenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı
BİDER : Turkish Turkish
tohum için ayrılmış tahıl, tohum
BIDIK : Turkish Turkish
kısa ve tıknaz
BIDIK : Turkish Turkish
küçük çocukları severken kullanılan okşamalı bir söz
BIDIK BIDIK : Turkish Turkish
iki yana sallanarak (yürüme)
BİDON : Turkish Turkish
ıçine sıvı maddeler konulan, sac, plastik ya da çinkodan yapılmış, çoğunlukla silindir biçiminde kap
BİDÜZİYE : Turkish Turkish
sürekli olarak, ardı arası kesilmeden, biteviye
BİFTEK : Turkish Turkish
izgara ya da tavada pişirilen dana eti dilimi
BİGÂNE : Turkish Turkish
yabancı
BİGÂNE : Turkish Turkish
ılgisiz
BİGUDİ : Turkish Turkish
saçları kıvırmak için kullanılan, metal ya da plastikten yapılmış gereç
BİGÜNAH : Turkish Turkish
suçsuz, günahsız
BİHABER : Turkish Turkish
habersiz, bilgisiz
BİHAKKIN : Turkish Turkish
hakkıyla, hakkı olarak, gerçekten
BİHUŞ : Turkish Turkish
şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, kendinden geçmiş
BİHUZUR : Turkish Turkish
tedirgin, huzursuz
BİJUTERİ : Turkish Turkish
değerli olmayan maden ya da taşlardan yapılmış takı, süs eşyası
BİJUTERİ : Turkish Turkish
değerli olmayan takıların satıldığı dükkân
BİKARBONAT : Turkish Turkish
hidrojen karbonatlarının yaygın adı
BİKES : Turkish Turkish
kimsesiz
BİKİNİ : Turkish Turkish
ıki parçalı kadın mayosu
BIKIP USANMAK : Turkish Turkish
çok bezmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani