Turkish Turkish
BİLEMEDİN ( YA DA BİLEMEDİNİZ) : Turkish Turkish
en çok, en fazla
BİLEMEK : Turkish Turkish
kesici araçları keskin bir duruma getirmek, keskinleştirmek
BİLEMEK : Turkish Turkish
güçlendirmek, etkisini artırmak, kamçılamak
BİLEN : Turkish Turkish
ilgisi olan, bilgin, °âlim
BİLENMEK : Turkish Turkish
ilemek eylemine konu olmak, keskin duruma getirilmek
BİLEREK 1) : Turkish Turkish
ilinçle, bilgiyle
BİLEREK 1) : Turkish Turkish
isteyerek, kasten
BİLEŞEN : Turkish Turkish
ir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri
BİLEŞEN : Turkish Turkish
ileşim yoluyla bir sözcüğün yapısına giren sözcük
BİLEŞİK : Turkish Turkish
ileşerek oluşmuş, basit olmayan, °mürekkep
BİLEŞİK : Turkish Turkish
kimyasal tepkimeler sonucu iki ya da daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (özdek)
BİLEŞİK : Turkish Turkish
ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası
BİLEŞİK AD : Turkish Turkish
ileşik sözcük biçiminde kurulmuş ad
BİLEŞİK BELİRTEÇ : Turkish Turkish
ileşik sözcük biçiminde kurulmuş belirteç
BİLEŞİK EYLEM : Turkish Turkish
ir sözcükle biçim ya da anlam bakımından kaynaşarak kalıplaşan eylem
BİLEŞİK KESİR : Turkish Turkish
payı paydasına eşit ya da payı paydasından büyük olan kesir
BİLEŞİK ÖNERME : Turkish Turkish
en az iki önermeden oluşan yeni önerme
BİLEŞİK SIFAT : Turkish Turkish
ileşik sözcük biçiminde kurulmuş sıfat
BİLEŞİK SÖZCÜK : Turkish Turkish
ses düşmesi, ses türemesi, sözcük türü kayması ya da anlam kayması gibi yollarla aralarına ek girmeyecek denli kalıplaşmış iki ya da daha çok sözcükten oluşan dil birimi
BİLEŞİK TÜMCE : Turkish Turkish
ir ya da birkaç içtümce, aratümce ya da yantümceyle bir temel tümceden kurulan tümce
BİLEŞİK ZAMAN : Turkish Turkish
yalın zamanlı bir çekimli bir eylemin
di (i-di),
miş (i-miş),
se (i-se) gibi ekeylem eklerinden birini alarak bildirdiği zaman
BİLEŞİKGİLLER : Turkish Turkish
itişik yapraklı ikiçeneklilerden, çiçekleri kömeç durumunda toplu olarak bulunan, kimi cinsleri uçucu yağ ya da süt taşıyan bir familya
BİLEŞİM : Turkish Turkish
ıki ya da daha çok öğe, bir araya gelerek yeni bir öğe oluşturma, °terkip
BİLEŞİM : Turkish Turkish
ir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tümü
BİLEŞİM : Turkish Turkish
ileşme sonucu oluşan cisim
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani