Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

BİLEŞKE : Turkish Turkish

ir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, °muhassala

BİLEŞKE : Turkish Turkish

elde edilen sonuç

BİLEŞME : Turkish Turkish

ileşmek eylemi, °terekküp

BİLEŞMEK : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok öğe bir araya gelerek yeni bir öğe oluşturmak, terekküp etmek

BİLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish

ileştirme işini yöneten kimse

BİLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ileşmesini sağlamak

BİLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok vektörün paralelkenar kuralına uygun olarak geometrik toplamını almak. à geometrik toplam

BİLET KESMEK : Turkish Turkish

ileti koparıp alıcıya vermek, bilet satmak

BİLET, -Tİ : Turkish Turkish

parayla alınan, konser, sinema, tiyatro gibi eğlence yerlerine girme, kamu yararına çalışan ulaşım araçlarına binme ya da bir talih oyununa katılma olanağını veren belge

BİLETÇİ : Turkish Turkish

ilet satan görevli

BİLETÇİLİK : Turkish Turkish

ilet satma işi

BİLETMEK : Turkish Turkish

ilemek eylemini yaptırmak

BİLEYİCİ : Turkish Turkish

kesici araçları bilemeyi iş edinmiş olan kimse, zağcı

BİLEYİCİLİK : Turkish Turkish

ileyicinin yaptığı iş, zağcılık

BİLEZİK : Turkish Turkish

ileğe süs için takılan halka

BİLEZİK : Turkish Turkish

ıki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça

BİLEZİK : Turkish Turkish

motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme gibi amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış uçları açık ve esnek halka