Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BİLİŞ : Turkish Turkish

ildik, tanıdık, dost

BİLİŞİM : Turkish Turkish

ınsanların teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde işlenmesi bilimi, °informatik

BİLİŞİMCİ : Turkish Turkish

ilgisayar ve bilgiişlem alanlarında uzman olan kimse

BİLİŞİMLEŞME : Turkish Turkish

ilişimle donatılma

BİLİŞİMLEŞMEK : Turkish Turkish

ilişimle donatılmak

BİLİSİZ : Turkish Turkish

öğrenim görmemiş, çok az bilen, °cahil

BİLİSİZLİK : Turkish Turkish

ilisiz olma durumu, cahillik, °cehalet

BİLİSİZLİK : Turkish Turkish

tanısızlık, °agnosi

BİLİŞMEK : Turkish Turkish

karşılıklı olarak birbirini tanımak, muarefesi olmak

BİLİŞMEK : Turkish Turkish

öğrenmek

BİLİŞSEL : Turkish Turkish

ilişle ilgili, biliş bakımından

BİLİSTİFADE : Turkish Turkish

yararlanarak

BİLLAHİ : Turkish Turkish

"tanrı'ya ant içerim", "inan olsun" anlamlarında kullanılan bir ant

BILLIK BILLIK : Turkish Turkish

çok tombul, etli butlu, semiz

BİLLUR : Turkish Turkish

kimi cisimlerin aldıkları geometrik biçim

BİLLUR : Turkish Turkish

duru ve temiz kesme cam, °kristal

BİLLUR : Turkish Turkish

illurdan yapılmış, billur gibi

BİLLUR GİBİ : Turkish Turkish

çok duru, çok temiz (su)

BİLLUR GİBİ : Turkish Turkish

çok beyaz ve pürüzsüz (kol, gerdan, göğüs)

BİLLUR GİBİ : Turkish Turkish

(ses için) pürüzsüz

BİLLURCİSİM : Turkish Turkish

gözde, irisin arkasında bulunan, mercek görevini yapan, mercimek biçim ve büyüklüğündeki saydam cisim

BİLLURİYE : Turkish Turkish

illurdan yapılmış ya da billurla ilgili

BİLLURİYE : Turkish Turkish

genellikle billurdan yapılmış eşya satan dükkân

BİLLURLAŞMA : Turkish Turkish

illur durumuna gelme

BİLLURLAŞMA : Turkish Turkish

herhangi bir cismin moleküllerinin kimi fizik ve kimya değişmeleriyle geometrik biçim alması, kristalleşme