Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BİNDİRİLMEK : Turkish Turkish

indirmek eylemi yapılmak

BİNDİRİLMİŞ KUVVETLER : Turkish Turkish

motorlu taşıtlara bindirilmiş asker birlikleri

BİNDİRİM : Turkish Turkish

fiyat artırma, °zam

BİNDİRİMLİ : Turkish Turkish

fiyatı artırılmış, zamlı

BİNDİRME : Turkish Turkish

indirmek eylemi

BİNDİRME : Turkish Turkish

irbiri üzerine gelerek eklenen levha, kiremit, ahşap parçalarının durumu

BİNDİRME : Turkish Turkish

çıkarma harekâtına katılacak birliklerin, çıkarma yerine gitmek için kendilerine ayrılan deniz araçlarına binmeleri

BİNDİRMEK : Turkish Turkish

ir kimseyi bir şeyin üzerine çıkarmak, oturtmak ya da içine yerleştirmek, binmesini sağlamak

BİNDİRMEK : Turkish Turkish

(taşıt) baş tarafından başka bir taşıta çarpmak ya da bir yere vurmak

BİNDİRMEK : Turkish Turkish

levhaları, kiremitleri birbirini kısmen örtecek biçimde birleştirmek

BİNDİRMEK : Turkish Turkish

eklemek, katmak

BİNEK : Turkish Turkish

inmeye ayrılmış şey ve daha çok at

BİNEK : Turkish Turkish

üzerine binilen, binmeye yarayan

BİNEKTAŞI, -NI : Turkish Turkish

at ya da arabaya binmek için üstüne çıkılan yüksekçe taş

BİNER : Turkish Turkish

"bin" sıfatının üleştirme biçimi, her birine bin, her defasında bini bir arada olarak

BİNGİ : Turkish Turkish

kemerler üzerine oturtulmuş kubbe ile kemerlerin arasını kapatan üçgen biçimindeki kubbe parçalarından her biri

BINGIL BINGIL : Turkish Turkish

dolgun, etli, yağlı

BINGIL BINGIL : Turkish Turkish

pelte gibi titrek

BINGILDAK : Turkish Turkish

kafatası, tüm kemikleşmeden önce, kemiklerin birleşme yerlerinde bulunan kıkırdak bölüm

BINGILDAMAK : Turkish Turkish

yumuşaklık ya da şişmanlık nedeniyle oynamak, titremek

BİNİ : Turkish Turkish

inme işi

BİNİ : Turkish Turkish

kapı, dolap gibi şeylerin, kanatları kapanınca kalan aralığı örtebilmek için bu kanatların kenarına çakılan çıta

BİNİCİ : Turkish Turkish

inen

BİNİCİ : Turkish Turkish

ata iyi binen kimse

BİNİCİLİK : Turkish Turkish

ata binme ustalığı