Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BİNİCİLİK : Turkish Turkish

ata binilerek yapılan spor

BİNİLMEK : Turkish Turkish

inmek eylemi yapılmak

BİNİNCİ : Turkish Turkish

"bin" sayısının sıra sıfatı, sırada dokuz yüz doksan dokuzuncudan sonra gelen

BİNİŞ : Turkish Turkish

inmek eylemi ya da biçimi

BİNİŞ : Turkish Turkish

atlı alay

BİNİŞ : Turkish Turkish

atlı alayda giyilen giysi

BİNİŞ : Turkish Turkish

yüksek aşamalı bilginlerin ve yeniçeri subaylarının giydikleri cüppe

BİNİŞİK : Turkish Turkish

dam kiremiti gibi birbiri üzerine binişen

BİNİŞMEK : Turkish Turkish

ıki parçadan biri, öbürünün üstünde olmak

BİNİŞMEK : Turkish Turkish

kas kirişleri birbiri üstüne binmek

BİNİŞMEK : Turkish Turkish

kırık bir kemiğin iki parçası birbiri üstüne gelmek

BİNİT : Turkish Turkish

hamur durumundaki ekmeklerin, fırına atılmadan önce, içine konulduğu oyuk gözlü tahta

BİNİT, -Tİ : Turkish Turkish

üstüne binilen hayvan, binek atı

BİNLERCE : Turkish Turkish

irçok bin; pek çok

BİNLİK : Turkish Turkish

in liralık kâğıt para

BİNLİK : Turkish Turkish

yaklaşık olarak üç litrelik büyük şişe

BİNLİK : Turkish Turkish

in tanesi bir arada olan

BİNMEK, -ER : Turkish Turkish

yüksek bir şeyin ya da bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak

BİNMEK, -ER : Turkish Turkish

ir yere gitmek için tren, vapur, uçak, otomobil gibi bir taşıtta yer almak

BİNMEK, -ER : Turkish Turkish

(bisiklet, motosiklet, binek hayvanı için) kullanmak

BİNMEK, -ER : Turkish Turkish

ir şey sıkışarak yanındakinin üstüne çıkmak

BİNMEK, -ER : Turkish Turkish

fiyatı artmak

BİNMEK, -ER : Turkish Turkish

eklenmek, katılmak

BİNYAPRAK : Turkish Turkish

yaprakları halka dizilişli, daha çok akvaryumlarda bulundurulan su bitkisi

BİPERVA : Turkish Turkish

çekinmez, sakınmaz, korkusuz, pervasız