Turkish Turkish
BİPERVA : Turkish Turkish
çekinmeden, korkmadan
BİR BATINDA : Turkish Turkish
ir doğuruşta
BİR TUHAFLIKI OLMAK : Turkish Turkish
kendini iyi hissetmemek
BİRA : Turkish Turkish
arpayla şerbetçiotunu mayalandırarak yapılan bir içki
BİRA MAYASI : Turkish Turkish
mayalanma durumundaki biranın yüzünde toplanan bir cins mantar
BİRA MAYASI : Turkish Turkish
hamur kabartmaya yarayan kuru ya da yaş olabilen bir tür maya
BİRACI : Turkish Turkish
ira yapıp satan kimse
BİRACI : Turkish Turkish
çok bira içen (kimse)
BİRACILIK : Turkish Turkish
ira yapma ve satma işi
BİRADER : Turkish Turkish
erkek kardeş
BİRADER : Turkish Turkish
"yahu, dost, arkadaş" anlamında seslenme olarak kullanılır
BİRADER : Turkish Turkish
masonların birbirlerine verdikleri ad
BİRAHANE : Turkish Turkish
genel olarak yalnız bira içilen, aynı zamanda da çabuk hazırlanan kimi sıcak ya da soğuk yemeklerin yenildiği yer
BİRAHANECİ : Turkish Turkish
irahane işleten kimse
BIRAKILMAK : Turkish Turkish
ırakmak eylemine konu olmak, terk edilmek
BIRAKIM : Turkish Turkish
ırakmak eylemi
BIRAKIŞMA : Turkish Turkish
ırakışmak eylemi, ateşkes, °mütareke
BIRAKIŞMAK : Turkish Turkish
savaşma, çarpışma gibi durumları karşılıklı bırakmak, ateşkes yapmak, mütareke yapmak
BIRAKIT, -TI : Turkish Turkish
ölen bir kimseden kalan her şey, °tereke
BIRAKMA : Turkish Turkish
ırakmak eylemi
BIRAKMA : Turkish Turkish
salıverme, °terk
BIRAKMAK : Turkish Turkish
elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak
BIRAKMAK : Turkish Turkish
koymak
BIRAKMAK : Turkish Turkish
ir işi başka bir zamana ertelemek
BIRAKMAK : Turkish Turkish
unutmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani