Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BİRBİRİNE KATMAK : Turkish Turkish

aralarını açmak, aralarını bozmak, olay çıkarmak

BİRBİRİNİ TUTMAZ : Turkish Turkish

irbiriyle ilgisi olmayan, tutarsız

BİRBİRİNİ YEMEK : Turkish Turkish

iki ya da daha çok kimse birbiriyle uğraşmak, birbirine kötülük etmek

BİRBİRİNİN AĞZINA GİRMEK : Turkish Turkish

irbirine çok düşkün olmak

BİRBİRİNİN GÖZÜNÜ ÇIKARMAK : Turkish Turkish

kıyasıya dövüşmek

BİRBİRİNİN GÖZÜNÜ OYMAK : Turkish Turkish

aralarında aşırı geçimsizlik olmak

BİRBUÇUKKANATLI : Turkish Turkish

ir kanadı yaklaşık olarak diğerinin yarısı olan uçak

BİRCİ : Turkish Turkish

tekçi, °monist

BİRCİLİK : Turkish Turkish

tekçilik, °monizm

BİRÇOK : Turkish Turkish

oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, °müteaddit

BİRÇOKLARI ( YA DA BİRÇOĞU) : Turkish Turkish

çok sayıda olan (kimse ya da şey)

BİRDEN : Turkish Turkish

ir defada, hepsi bir arada

BİRDEN : Turkish Turkish

ansızın, hemencecik

BİRDENBİRE : Turkish Turkish

ansızın, hemencecik, beklenmedik bir sırada

BİRDİRBİR : Turkish Turkish

elleri dizlerine dayalı birinin üstünden atlayarak oynanan bir oyun

BİREBİR : Turkish Turkish

etkisi kesin olan

BİREBİR : Turkish Turkish

ıstenildiği gibi, uygun

BİREBİR GELMEK : Turkish Turkish

tam uygun olmak

BİRER : Turkish Turkish

"bir" sayısının üleştirme sayı sıfatı her birine bir

BİRER BİRER : Turkish Turkish

her biri ayrı olarak

BİRER İKİŞER : Turkish Turkish

tek ya da birkaçı birlikte olarak

BİRERLEKOL : Turkish Turkish

ir mangadaki erlerin kol uzaklığında ve numara sırasına göre birbirinin arasında durdukları düzen

BİREŞİM : Turkish Turkish

parçaların ya da öğelerin bir araya getirilip bir bütün olarak birleştirilmesi

BİREŞİM : Turkish Turkish

u biçimde oluşan bütün

BİREŞİM : Turkish Turkish

element ya da başka maddeleri bir araya getirerek, yapay olarak bileşik cisimler oluşturma, °sentez