Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BİREŞİM : Turkish Turkish

yalından karmaşık olana, tümelden tikele, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, °terkip, °sentez

BİREŞİMLİ : Turkish Turkish

ireşim yoluyla elde edilen, °sentetik

BİREŞİMSEL : Turkish Turkish

ireşim özelliği taşıyan, bireşimden kaynaklanan

BİREŞTİRİCİ : Turkish Turkish

sözün sentezini yapmasını sağlayan aygıt ya da sistem

BİREVCİKLİ : Turkish Turkish

mısır, ceviz, fındık gibi erkekorgan ve dişiorganları ayrı çiçeklerde, ancak aynı kök üzerinde bulunan (bitki)

BİREY : Turkish Turkish

kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, °fert

BİREY : Turkish Turkish

ir türün kapsamı içine giren somut varlık

BİREY : Turkish Turkish

doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri

BİREY : Turkish Turkish

toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, istençsel nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, °fert

BİREY : Turkish Turkish

ınsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, °fert

BİREY : Turkish Turkish

kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, °fert

BİREY : Turkish Turkish

ir türün kapsamı içine giren somut varlık

BİREY : Turkish Turkish

doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri

BİREY : Turkish Turkish

toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, istençsel nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, °fert

BİREY : Turkish Turkish

ınsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, °fert

BİREYCİ : Turkish Turkish

irey haklarını savunan

BİREYCİ : Turkish Turkish

ireycilikten yana olan, ferdiyetçi, °individüalist

BİREYCİLİK : Turkish Turkish

ireylerin yararlarını toplumsal yararlardan daha üstün ya da daha önemli sayan öğreti, tutum ya da siyasaların genel adı, ferdiyetçilik, °individüalizm

BİREYCİLİK : Turkish Turkish

ütüne, genele değil de, bireye, tek olana üstünlük tanıyan görüş, ferdiyetçilik, °individüalizm

BİREYLEME : Turkish Turkish

irey olarak varlaştırma

BİREYLERARASI : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok kişi arasındaki ilişkiyle ilgili olan

BİREYLEŞME : Turkish Turkish

türle ilgili bir örneğin bir bireyde gerçekleşmesi

BİREYLEŞME : Turkish Turkish

ağımsız kişiliğe varan gelişme süreci

BİREYLEŞMEK : Turkish Turkish

irey durumuna gelmek, birey özelliği kazanmak

BİREYLEŞMEK : Turkish Turkish

ir varlığı birey olarak nitelemek