Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BİRİMSEL : Turkish Turkish

irimle ilgili

BİRİMSEL : Turkish Turkish

irim elemanı olan

BİRİNCASIF : Turkish Turkish

ileşikgillerden, hekimlikte kullanılan bir bitki (artemisia vulgaris)

BİRİNCİ : Turkish Turkish

"bir" sayısının sıra sıfatı

BİRİNCİ : Turkish Turkish

zaman, yer, sıra bakımından başkalarından önce gelen

BİRİNCİ : Turkish Turkish

sırada, önemde en üstün olan kimse

BİRİNCİ ÇAĞ : Turkish Turkish

yeryüzünün yaklaşık üç yüz milyon yıllık çağı, °paleozoik

BİRİNCİ GELMEK ( YA DA ÇIKMAK) : Turkish Turkish

irçokları arasından en iyi olarak seçilmek

BİRİNCİ OLMAK : Turkish Turkish

aşta gelmek, önde gelmek

BİRİNCİL : Turkish Turkish

sırada, önemde ilk yeri alan, ana, temel, °esas

BİRİNCİLİK : Turkish Turkish

irinci olma durumu

BİRİNCİZAR : Turkish Turkish

yemişlerin derisi, dış kabuk, meyvedışı

BİRİNDEN BİRİ : Turkish Turkish

içlerinden biri, birkaç kişiden herhangi biri

BİRKAÇ, -ÇI : Turkish Turkish

çok olmayan, az sayıda, az

BİRKAÇ, -ÇI : Turkish Turkish

az sayıda kimse

BİRLEME : Turkish Turkish

ir araya getirmek, bir etme, tek duruma getirme, °tevhit

BİRLEMEK : Turkish Turkish

ir araya getirmek, bir etmek, tek duruma getirmek

BİRLENME : Turkish Turkish

tek duruma gelme

BİRLENME : Turkish Turkish

itişik iki ünlünün, birinci ünlünün yarı ünlüye dönüşmesiyle tek bir hecede kaynaşması

BİRLER : Turkish Turkish

ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tamsayıda, sağdan sola doğru ilk sayının bulunduğu basamak

BİRLEŞEK : Turkish Turkish

ıki parçanın birleştiği yer ya da iki parça arasında köprü olan dokusal alan

BİRLEŞEN : Turkish Turkish

irbirini kesen, bir noktada kesişen (doğru, yay)

BİRLEŞİK : Turkish Turkish

ir araya gelmiş, birleşmiş olan, °müttehit

BİRLEŞİK DEVLET : Turkish Turkish

toprağı, nüfusu ayrı birkaç devletin ortak bir siyasal yönetimde birleşmesiyle oluşan devlet

BİRLEŞİK OTURUM : Turkish Turkish

ir arada yapılan oturum