Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BİTKEL : Turkish Turkish

verimli, bitek

BİTKİ : Turkish Turkish

ulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen, döl veren ve yaşamını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren yosun, ot, ağaç gibi canlıların genel adı, °nebat

BİTKİ BİTLERİ : Turkish Turkish

itkiler üzerinde yaşayan, kırmızböceği, ağaç biti, çiçek ya da fidan biti gibi böceklerin ortak adı

BİTKİBİLİM : Turkish Turkish

itkileri inceleyen bilim kolu, °botanik

BİTKİCİL : Turkish Turkish

itkisel maddelerle beslenen, otçul

BİTKİMSİ : Turkish Turkish

itkiye benzer, bitkiyi andırır

BİTKİMSİ HAYVANLAR : Turkish Turkish

mercan, sünger gibi bitki görünümünde olan hayvanlar

BİTKİN : Turkish Turkish

gücü tükenmiş olan, çok yorgun

BİTKİNCE : Turkish Turkish

itkin olarak, bitkin bir biçimde

BİTKİNLİK : Turkish Turkish

itkin olma durumu

BİTKİSEL : Turkish Turkish

itkiyle ilgili, bitki cinsinden olan; bitkiden elde edilen, °nebati

BİTKİSEL HAYAT ( YA DA YAŞAM) : Turkish Turkish

hastalık ya da kaza nedeniyle, bilinçsiz ve hareketsiz duruma gelen kişinin yaşamı

BİTKİSEL KAZEİN : Turkish Turkish

küspe ve sıvıyağ artıklarından elde edilen azotlu madde

BİTKİSÜTÜ : Turkish Turkish

süt görünüşünde bitki özsuyu

BİTLEMEK : Turkish Turkish

irinin bitlerini ayıklamak

BİTLENMEK : Turkish Turkish

üzerinde bit üremek

BİTLENMEK : Turkish Turkish

kendi bitlerini ayıklamak

BİTLER : Turkish Turkish

kanatlılar altsınıfına giren, ağız yapıları sokup emmeye elverişli, memelilerde yaşayan ve kanla beslenen her tür böcek

BİTLİ : Turkish Turkish

üstünde bit bulunan

BİTLİ BAKLANIN DA KÖR ALICISI OLURMUŞ : Turkish Turkish

kötü de olsa, her şeyin isteklisi bulunur

BİTLİ KOKUŞ : Turkish Turkish

üstü başı kirli, vücut temizliğine bakmayan (kadın)

BİTMEK TÜKENMEK BİLMEMEK : Turkish Turkish

ir türlü sonu gelmemek, eksilmemek

BİTMEK, -ER : Turkish Turkish

tükenmek

BİTMEK, -ER : Turkish Turkish

sona ermek, tamamlanmak

BİTMEK, -ER : Turkish Turkish

çok yorulmak, güçsüz kalmak, çok zayıflamak