Turkish Turkish
BİYONİK : Turkish Turkish
iyoloji ve elektrikle ilgili olan, dirimkurgusal
BİYONİK : Turkish Turkish
dirimkurgu
BİYOPSİ : Turkish Turkish
( bios yaşam, opsis görme) hek. mikroskopta yapısını incelemek amacıyla canlıdan bir doku parçası alma
BİYOPSİ YAPMAK : Turkish Turkish
parça almak
BİYORİTM : Turkish Turkish
her insanda doğduğu günden başlayarak belli zaman aralıklarıyla yinelenen, o insanın davranışlarını etkileyen fiziksel, duygusal ve zihinsel çevrimlerin tümü
BİYOSANAYİ : Turkish Turkish
iyoteknoloji yöntemlerini kullanan sanayi etkinliklerinin tümü
BİYOSENTEZ : Turkish Turkish
organik bileşenlerin canlılardaki oluşum biçimi
BİYOSFER : Turkish Turkish
üzerinde yaşam olan yeryüzü bölgesi
BİYOŞİMİ : Turkish Turkish
organ dokularındaki kimyasal olayları inceleyen kimya dalı
BİYOSİT : Turkish Turkish
kimi canlıları yok etmeye yarayan kimyasal ürünler
BİYOTEKNOLOJİ : Turkish Turkish
canlıların biyolojik yapısından, özelliklerinden yararlanan tekniklerin tümü
BİYOTERAPİ : Turkish Turkish
ir hastalığı iyileştirmede yoğurt, kefir gibi canlı organizma kültürleriyle; süt, mide özsuyu, safra gibi fizyolojik ürünlerden yararlanan sağaltım yöntemi
BİYOTİP : Turkish Turkish
dış görünüşü ve kalıtsal varlığı birbirine benzeyen aynı türden bireyler topluluğu
BİYOTİPOLOJİ : Turkish Turkish
ınsanların tiplerine, fizik yapılarına göre sınıflandırılması
BİYOTİT, -Tİ : Turkish Turkish
ir çeşit kara renkli mika
BİYOTOP : Turkish Turkish
sınırları az çok belirli, topluluk oluşturan türlere uygun yaşama alanı sağlayan fiziksel ortam
BİYOYARARLILIK : Turkish Turkish
verilen ilaçtan beklenen sonucun alınabilmesi için, ilaçtan ayrılarak serbest hale geçen etken madde oranı
BİZ : Turkish Turkish
çoğul birinci kişi adılı
BİZ : Turkish Turkish
(resmi konuşmada) kimi vakit tekil birinci kişi adılı (ben) yerine kullanılır
BİZ : Turkish Turkish
(kimi yazarlar için) ben adılının yerine kullanılır
BİZ : Turkish Turkish
katı bir şeyi dikerken iğne geçirilecek yeri delmek için kullanılan çelikten yapılmış sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ
BİZ BİZE : Turkish Turkish
yalnız biz, yabancı bir kimse bulunmaksızın
BİZANS OYUNU : Turkish Turkish
düzen, °hile, °entrika
BİZAR : Turkish Turkish
tedirgin, bezmiş, usanmış, bezginlik getirmiş
BİZAR ETMEK : Turkish Turkish
tedirgin etmek, usandırmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani