Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BÖLEN : Turkish Turkish

ir bölme işleminde bölünen sayının kaç eşit parçaya ayrıldığını gösteren sayı

BOLERO : Turkish Turkish

kısa ve kolsuz kadın ceketi

BOLERO : Turkish Turkish

ağır ritimli bir ıspanyol dansı

BOLERO : Turkish Turkish

u dansın müziği

BÖLGE : Turkish Turkish

sınırları, yönetimsel ya da ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine ya da üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, °mıntıka

BÖLGE : Turkish Turkish

vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, °nahiye

BÖLGECİ : Turkish Turkish

elli bir bölgenin çıkarları için çalışan (kimse)

BÖLGECİLİK : Turkish Turkish

elli bir bölgenin çıkarları için çalışma durumu

BÖLGECİLİK : Turkish Turkish

geliştirme tasarı ve etkinliklerinde bölgeleri temel alma ve aralarında denge sağlama tutumu

BÖLGESEL : Turkish Turkish

ölgeyle ilgili ya da bir bölgeye özgü olan

BÖLGESELLEŞMEK : Turkish Turkish

ölgeyle ilgili duruma gelmek

BOLİÇE : Turkish Turkish

yahudi kadını

BOLİT : Turkish Turkish

ateştopu

BOLLANMAK : Turkish Turkish

ol duruma gelmek, genişlemek

BOLLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ol duruma getirmek, genişletmek

BOLLUK : Turkish Turkish

parasal rahatlık, varlık

BOLLUK : Turkish Turkish

ir şeyin bol olması, çok bulunması

BOLLUK : Turkish Turkish

ir şeydeki genişlik, fazlalık

BÖLME : Turkish Turkish

ölmek eylemi, ayırma, parçalama, °taksim

BÖLME : Turkish Turkish

salon, oda ya da sofa gibi büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer

BÖLME : Turkish Turkish

üyük bir yeri, alanı küçük oda ya da kısımlara ayıran ince duvar ya da tahta perde

BÖLME : Turkish Turkish

ir sayıyı bir diğerine bölmek işlemi, °taksim

BÖLME : Turkish Turkish

cins kavramlarını tür, alttür kavramlarına ayırmak eylemi

BÖLME : Turkish Turkish

gemilerin içinde, su baskını, yangın gibi durumlarda, ara kapılar kapanınca arızanın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerler

BÖLMEK, -ER : Turkish Turkish

ir bütünü iki ya da daha çok parçaya ayırmak, ºtaksim etmek